Siesta
Taşların Pentekost yortusu. Ve fokurdayan dillerle…
Öğle saatlerinin uzayında ağırlığı yok şehrin.
Kaynayan ışıkta cenaze defni. Bastırıyor trampet
içeri tıkılmış sonsuzluğun çarpan yumruk sesini.
Yükseliyor kartal ve yükseliyor uyuyanların üstünde.
Değirmen çarkının yıldırım gibi kendini döndürdüğü uyku.
Gözleri bağlı atın yere vuruşları.
İçeri tıkılmış sonsuzluğun çarpan yumruğu.
Uyuyanlar çekül misali asılı duruyor tiranların saatinde.
Kartal başlatıyor ölümü güneşin çağıltılı beyaz çağlayanında.
Ve yankılanıyor zaman içinde –Lazar’ın tabutundaymış gibi–
içeri tıkılmış sonsuzluğun çarpan yumruğu.
[“YOLDAKİ SIRLAR”dan (1958)]
Tomas Tranströmer (1931-2015, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 30.11.2019 18:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
SIESTA Stenarnas pingst. Och med sprakande tungor... Staden utan tyngd i middagstimmans rymd. Gravläggning i sjudande ljus. Trumman som överröstar den innelåsta evighetens bultande nävar. Örnen stiger och stiger över de sovande. Sömn där kvarnhjulet vänder sig som åskan. Tramp från hästen med bindel för ögonen. Den innelåsta evighetens bultande nävar. De sovande hänger som lod i tyrannernas klocka. Örnen driver död i solens strömmande vita fors. Och ekande i tiden – som i Lasarus’ kista – den innelåsta evighetens bultande nävar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!