Sidik Yarışı Değildir Bilgelik

Gözlerinin içine çoktan işledim
arkalarını keşfettim, fethettim bile
sen gözlerime baskı yapmakla uğraşırken.
inan fazla zamanımı almadı;
çünkü arkama gerçek ışığı aldım.
çeperlerinin içindeki boşluk aydınlandı.
ne büyük bir karanlıkmış meğer! ?
ne büyük acı! ..

Sidik yarışı değildir bilgelik.
işyerlerindeki üstün gelme oyunları
arkası boş söz duelloları
şişirilmiş süslü balonlar değil! ..

görünen malubiyetlerin sonundaki suskunluk
yalan ile kanlanmış kılıcın ucundaki zafer kahkahaları değil;
görünmeyen zaferlerin enginliğindeki sessizliktir bilgelik.

Gözlerinin içine çoktan işledim
hatta ötesini gördüm, seni senden iyi bildim.
ne yaparsan yap, kaçamazsın!
yaptığın, düşündüğün benden geçer
iletirim meleklere, iblislere
hiç sakınmam
satarım seni, rapor ederim
temiz, saf melek, çocuksu yüzümle.
İşte bu yüzden hayal kırıklıkların
onca sahte zaferine rağmen
dermansızlığın, kollarındaki
bacaklarındaki o dayanılmaz ağırlıklar
eve bezgin dönüşlerin
iş saatlerinin sonundaki o ufuğa umutsuz dalışların…

Sidik yarışı değildir bilgelik.
ruhun tarafından delik deşik edilmiş bedenine rağmen
sözde ayakta durup, önümde dikilip
kanlı kılıcın elinde
gözlerimin içine dik dik bakmak
ve söz duelloları ile kendini göstermek değil…
bir çeşit tatmini yüksek emin olma halinin tadı
sessizliğidir.
ve gözlerinin arkasındaki boşluğun
en az gördüklerin kadar dolu hale gelmesidir.

(Eylül 2006)