Şiddeti İçselleştirme Riski Şiiri - Yoru ...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Bu yazıda sözünü edeceğim film hayli zaman önce çekilmişti ancak benim izleme fırsatım yeni oldu. Sinemalarda oynadığı tarihlerde ilgimi çekmemişti. Sinsi bir şekilde büyümekte olan bir tehlikenin işaretçisi gibi algılamasaydım filmi “hiç seyretmeseymişim” deyip geçebilirdim de. Hangi filmden mi söz ediyorum? Leonardo di Caprionun başrolünde oynadığı Kumsal’dan. İzlememi bir arkadaşım önerdiği için özellikle aklımda tutuyordum ismini. O zamanlar izle diye sıkı sıkı tembihlemişti; Bir görsen güzel manzaralarla da destekli ki; rahatça izleniyor diye ekleyerek üstelik. Aklımda tuttuğum bu öneriye ilaveten filmi satın aldığım dükkândaki satıcı genç de filmi uzatırken üstüne üstlük, şöyle demez mi:

-Çok iyi bir seçim yapmışsınız. Ben de izledim. Öyle güzel çekimler var ki. İnsana iyi geliyor bu film.

Bu övgülü sözler üzerine doğal olarak daha da heveslendim. Öyle ki; günlük koşuşturmalarımdan fırsat bulup da bir türlü izleyemedikçe iştahım kabardı. Aklım filmde kaldı. Öneri cümlelerinin de etkisiyle moralimin kötü olduğu bir zamana denk getirsem de, içim açılsa şeklinde anlamlar bile yükledim filme kendimce. Ben böyle heveslendim ama bir fırsat bulup da izleyemeden aradan yıllar geçti. Geçen gün odamdaki filmleri düzenlerken elime geçti yeniden. Bunu güzel bir sürpriz olarak algılayıp bu kez oyalanmadan kuruldum ekranın karşısına.

Oldukça bencil bir yaşam bakışına sahip üç gencin bir şekilde ele geçirdikleri harita üzerindeki yolu takip ederek bir adaya gidişleri ve orada yaşadıklarıydı öykü. Adada eli silahlı birtakım adamlar vardı ve bu adamlar adaya her yeni gelene ateş ediyorlardı. Buna karşın pervasızca ateş eden bu silahlı adamlarla önceden bir şekilde anlaşmış bazı gençler de yaşamaktaydı adada ve bu gençler adanın diğer tarafında tatil köyündeymiş edasında davranıyorlardı. Sanki iş yapmaya hiç birisinin gönlü yoktu ama aralarında bu konuda tek bir tartışma dahi çıkmadığına göre bunda bir sorun da yoktu. Birisi alışverişe giderken hiç kimse onunla birlikte gitmek istemiyor, ama gidene sipariş üstüne sipariş veriyorlardı. Parayı nasıl kazandıklarının filmde hiç verilmemesi gibi ayrıntılara girmeyeceğim çünkü anlatmak istediğimle ilgisi yok ama bir sahne var ki ne dersek diyelim geçmek mümkün değil. Köpek balığı saldırısına uğramış insanların iç açan (!) kanlı görüntülerini izledikten sonra şuna tanık oluyoruz filmde. Gençler, oturup hep birlikte karar vererek, bacağı köpek balığı tarafından ısırılmış ama onlara göre maalesef ölmemiş arkadaşlarını, başımıza belâ olup tadımızı kaçıracak diye, adanın diğer tarafına götürüp, ölüme terk ettiler. Ve dönünce o güzelim manzaralı kumsalda plaj voleybolu oynamak pek bir keyifli geldi hepsine.

Tamamını Oku
  • Sevinc Kavuk
    Sevinc Kavuk 04.03.2006 - 08:32

    Çağına duyarlı insana düşen sorumluluk, durumun farkına varmakla başlıyor belki de. Buna direnmenin yollarını aramakla.

    üzüldüm simdi...daha önce rastlasaydim sayfaniza ne cok hatalari birazcik aza indirebilirdim... neyse olan oldu...

    ...ve bu öykü...1970´lerde hayata gecirilen sinsilik zavalli ülkelerde oynandikca apacikliga artik yer aranmaya gereksinmiyor bile... simdi her yöre ona kendiliginden katik... 45 yil sonra duyulan hirosima da az bir basari degildi, veya yeterli bir bilgilenim....

    anlatim ne zevkli, ne sakin, ne duyarliklarla ilgileri uyandirisa kapasiteli... kutluyorum... ben siirlerinizi secimde hala imtina ediyor gibiyim...bu kacinci tesadüf ve ne büyük mutluluk tadiyorum bir bilseniz... olaylarla birlikte öneriler olanagi ne büyük kazanim diye, siir bile tesekkür ediyordur kimbilir....

    ...siir dünyasinin en zarif renkliligi bunlar...

    tebrikler. sevgiler.

    (icimin sesini susturamiyorum: sizi öyle seviyorum ki demekten alamiyorum kendimi.. bu bölüm saire özel...)

    Cevap Yaz
  • Funda Bilgili
    Funda Bilgili 08.02.2006 - 00:17

    Şiddet tüm insanların doğasında var olan bir olgu...Az ya da çok olması, kişilik yapılarıyla bağlantılı olarak değişiyor. Bunu besleyip beslememek, ya da içimizdeki canavarı sakinleştirebilmek ise bizim elimizde...Ve ne yazık ki dış uyaranların hepsi, içimizdeki şeytanı uyandırmaya yönelik çalışıyor. Kesinlikle haklısın Sevgili Aynur, ne yazık ki şiddet artık hayatımızın vazgeçilmezlerinden oldu. En kötüsü ise kanıksadık artık. Kan, dehşet, şiddet görüntüleri etkilemiyor artık bizi. Çünkü gözümüz, kulağımız alıştı bu görüntülere...
    Kendi adımıza üzülmenin ötesinde, bir anne olarak çocuklarımıza bırakacağımız gelecek adına endişeliyim...Devin, Damla, Birce Sera ve diğer tüm çocuklar, bizden daha huzurlu bir dünya devralmayı hakediyorlar...

    Cevap Yaz
  • Ali Aydoğdu
    Ali Aydoğdu 29.01.2006 - 19:58

    elimizde aldığımız gazetedeki dehşet haberlerinin şu magazin budalaları gibi manşetlere taşındığını düşünürsek gazetelerde sanırım başka bir habere yer kalmazdı , ya da sayfa sayılarını arttırmak zorunda kalırlardı diye düşünüyorum .....dünya genel anlamda insanlığını kaybediyor her adımda biraz daha... çok kazananlar listesinde silah satıcılarının isimleri dolaşıyor...... haberlerde kavga izliyoruz , dizilerde dehşet... üstelik ailelerin birlikte oturup tv izlediği saatlerde elinde silahı önüne gelenin kafasına sıkan sözüm ona delikanlı kabadayılar ,çakallar , tilkiler , kurtlar........... ve buna ibretle bakan yine sözüm ona vatan sevdalıları....


    ulan adamlar zaten kendi medyalarında sizi böyle götürüyoruz diye avaz avaz bağırıyorlar , biz niye apışıp karşısında tv'nin maymunluk ediyoruz....


    ............. güzel bir dünya için ;

    üzerinde düşünen insanlara selam olsun aynurum !

    Cevap Yaz
  • Ali Aydoğdu
    Ali Aydoğdu 29.01.2006 - 19:55

    elimizde aldığımız gazetedeki dehşet haberlerinin şu magazin budalaları gibi manşetlere taşındığını düşünürsek gazetelerde sanırım başka bir habere yer kalmazdı , ya da sayfa sayılarını arttırmak zorunda kalırlardı diye düşünüyorum .....dünya genel anlamda insanlığını kaybediyor her adımda biraz daha... çok kazananlar listesinde silah satıcılarının isimleri dolaşıyor...... haberlerde kavga izliyoruz , dizilerde dehşet... üstelik ailelerin birlikte oturup tv izlediği saatlerde elinde silahı önüne gelenin kafasına sıkan sözüm ona delikanlı kabadayılar ,çakallar , tilkiler , kurtlar........... ve buna ibretle bakan yine sözüm ona vatan sevdalıları....


    ulan adamlar zaten kendi medyalarında sizi böyle götürüyoruz diye avaz avaz bağırıyorlar , biz niye apışıp karşısında tv'nin maymunluk ediyoruz....


    ............. güzel bir dünya için ;

    üzerinde düşünen insanlara selam olsun aynurum !

    Cevap Yaz
  • Meral Demir
    Meral Demir 24.01.2006 - 15:57

    evet canım . sanırım kanıksamak böyle birşey.. hayatımızda artık o kadar şiddetle iç içeyiz ki artık bu durumu kanıksamak gibi tehlikli bir sürece girdik sanırım.ölüm haberlerini,cinnet olaylarını, kazaları o kadar çok görüyor ,dinliyor ve yaşıyoruz ki artık 'mutfak tasarımlarında müthiş bir dizayn' geçekten 'müthiş' geliyor artık..'müthiş' olan belki insan beyninin artık hangi boyutlarda şiddeti yaşamamıza ve kanıksamamıza yardım edecek bir işlevde çalışıyor olması...
    aklımıza,sağduyumuza,duyarlılığımıza bir zeval gelmemesi dileğimle:)
    sevgiler,
    yüreğine sağlık canım

    Cevap Yaz
  • Duygu Bedir
    Duygu Bedir 22.01.2006 - 22:10

    Ağzına sağlık Sevgili Aynur...Öyle güncel, yaşanan bir konuya temas etmişsin ki...Şiddet günlük yaşantımızda tamamen doğal bir hale geldi maşallah...İnsanlar insanca duyguları unuttular...Şiddet gıda gibi oldu. Sadistçe zevk alınır hale geldi...Hiç güzel değil hiç...Gittikçe uçuruma sürükleniyoruz ve bu insan denilen canlı bu durumdan utanmasını yeniden insan olmasını öğrenmeli ama nasıl...Baksana mutfak bıçağını bile insan vücuduna saplayarak satıyorlar...Ne acı...Sevgilerimle

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta