Şiirsiz Olmaz
Şiirsiz millet, neyle var olur?
Türküsüz gönül, nasıl yar olur?
Destansız tarih, sessiz çığlıktır,
Masalsız çocuk, yarım aşıktır.
Simitçi Kadir Ağbi’ye
Kaldırım üstünde tezgâhı kurar,
Gönlünden süzülen sevgiyi sunar.
Sabahın seheri, daha gün ağmaz,
Kadir Ağbi gelir, hiç durmaz, yılmaz.
Abdullah BİLİM’in Yüreği
Bir ömür geçti kirada, dert yoldaşı oldu,
Hayat ona gülmedi, kederi boldu.
Vatan, millet aşkıyla yanar içi,
Ama ne yazık ki kimse bilmedi hâlini, sualini.
Bir köyün kalbinde, bir ailenin sığınağında,
Sen varsın, Abdurrahim Koç,
Bir babanın yokluğunda babalık eden,
Bir ağabeyin gücünde, bir dostun yüreğinde.
Gözlerin her zaman umutla dolu,
Ahmet ELİAÇIK Bey’e:
Ahmet Bey geldi, döndü yuvaya,
Sadakat yakışır onun davaya.
Ne eğildi rüzgâra, ne de korkuya,
Dimdik yürüdü hep hak sevdasına.
Mamak'tan ses verdin, ilahiyata,
Ankara ufkunda yükseldin semaya.
Gönülde taht kurdun, zarif tavrınla,
Nice hizmetlerin var sahih yolda.
Öğretmen oldun saf bir yürek ile,
"Ali Olmak"
Adını almış ilmin kapısından,
Bir duruşu var vakur, her anından.
Ceketi, ayakkabısı pırıl pırıl,
Duruşu zarif, sözleri akıl.
yilik yüreğinde saklı, sessizce,
Bir ışık gibi parlıyor her sözü, her nefesiyle.
Bahattin Ağabey, adeta bir iyilik elçisi,
Zaman eskitemez seni, gönüllerde hep yerin belli.
Dertlerini kimse bilmez, saklarsın derinlerde,
Yüreği iyilikle dolu, bir baba gibi,
Mazlumun yanında, hep yardım eli.
Güler yüzüyle umut olan nice çocuklara,
Duyarlılığıyla ışık saçan karanlıklara.
Çalışkan ve hayırsever, hep en önde,
Gönlü geniş, yüreği sevgiyle dolu,
Çalışkan ve güler yüzlü, her daim yolu.
Kızımın, oğlumun geleceğine ışık olan,
İyi niyetinle hep yanımızda duran.
Burslarla umut verip yollar açtınız,
elinize yüreğinize kaleminize sağlık.