Sıcak Bir Temmuz Akşamı

Sana ilk yazdığım günü,
Hatırlıyor musun?
Sıcak bir temmuz akşamıydı.
Yazıp yazmamak arasında,
Gidip gelmiştim.

Bir şey itiraf etmek istiyorum.
Gözlerim uzun zamandır üzerinde.
Dikkatimi çok çekiyorsun.
Bazen resimlerine bakıyorum.
Seni hayranlıkla izliyorum.

Baharda çiçek açan,
Kır çiçekleri gibisin.
Rengarenk ve sıcacık.
Sana bakınca,
Bahar kokuları alıyorum.
İlkbahar gibi güzelsin.

Beyaz çiçekli siyah elbisen,
Sana çok yakışmış.
Kırmızı elbisen güneş gibi sıcacık.
Mor gözlerimi alıyor.
Nedendir bilmiyorum.
Ben en çok mor rengini seviyorum.

Biliyor musun?
Tüm renkler üzerinde şık duruyor.
Her biri birbirinden güzel!
Ne giyersen sana o yakışıyor.
Çevrene hayat veriyorsun.

Sende gördüğüm güzellikler,
Bana ilham kaynağı oldu.
Sözcükler şiirlerle buluştu.
Gülüşün o kadar sıcak ki,
Güneş gibi ısıtıyor içimi.

Gözlerin ışıl ışıl hayat dolu.
İçinde tatlı bir tebessüm var.
Sanırsın içine yıldızlar düşmüş,
Gözlerine bakamıyorum.
Pırıl pırıl parlıyorlar.

İçimde sana olan tutku,
Eskimeyen bir şarkı gibi.
Dilimden hiç düşmeyecek.
Her nefes alışımda,
Sürecek bir ömür boyu.

Farkında mısın?
Gülümsemek yüzüne yakışıyor.
Bir gün karşılaştığımızda,
Senden son bir isteğim var.
Bana bir yabancı gibi davranma.

Kahve gözlerine baktığımda,
Gözlerini benden kaçırma.
Yüzüme bak, gülümse bana.
Sıcak bir gülümseme,
Yeter de artar bana.

Mustafa Kaynak