Dinle sesini çırpınan yüreğimin
En derinindedir aşk uçurumlarının
Gün görmez el değmez
mağraların gizli oyuklarında anıları yad eder
Kurşun hızı ile kayan zamanda
Geveleyip duruyoruz dünden kalan anıları
Sevgi, mutluluk, nihayeti içimiz ağlıyor
Susa susa dolduruyoruz lâl odalarını
Geceme ışık olan gözlerinin gülüşü
Kaç cehennemi mi cennete dönderdi de
Yüz mü çevirdim sanırsın senden
İç çekmelerim kifayetsiz sözlerinin kefareti oldu olalı
Özlem içerisinde üşüyen duygularımı azat ettim
Elyesa Eşref...
Yanan içimize Kar gibi yağdın
Kuzumun kuzusu Elyesa Eşref
Balat da parke taşı
Çamlıcada pelit ağacı değilim
Gülleri komşu bahçede görmedim
Ne saçlarımda rüzgar
Emmi
Arkasını dönüp sessizce giden
Doğruya beddua işlemez emmi
Ruh temiz değilse ne yapsın beden
Arınmak yunmakla başlamaz emmi
Arnavut kaldırımlı şehrin ürperten karanlığında
Kirli, soluk bakışlı
Sokak lambalarına takılıyorum
Bir yaprak sürükleniyor
Kelebeklerin gölgeleri düşüyor ayakuçlarıma
Eskiden kaldırımlarımız yoktu
Sokaklarımız is kokardı
Yoktu öyle çok katlı evlerimiz
Komşumuzun ocağından kokan
Bizim soframıza da gelirdi
Suskun bir başına beklersin ya ; gecenin bir yarısına kadar
Rüzgarlar susar
Sokaklar sessizleşir
Iki ucunda kalp olan
Kırılgan bir aşk'ı taşıyorduk dalların üzerinde
Kırlangıçlar geçiyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!