Sibel,
Güzellikler tanrıçası,
Sonsuzluğunda bozkırın,
Karadağ'ın kayalıklarında,
En olmaz zamanda düşüyorsun aklıma.
En olmaz yerde gülüşün karanfil yağmuru.
Çoğalıyorsun yüreğimi yakıyorsun,
Sevincin sevincimmee dönüşüyor.
Ve hüzünlerin
Tomurcuk bir gül yakamda.
Gönüllü bir orospu Karadağ.
Nice canlar ağırlamış,
Köylüleri,
Rahipleri rahibeleri.
Onların izinde bir gezgin yürek,
Örenlerdeyim Derbe'de Üçkuyu'da.
Yaban atlarını,
Döne'yi ortak ediyorum yalnızlığıma.
Döne, Derbe'nin
Görkemli Karadağ'ın,
İki bin yıllık gelini
Ve ağır işçisi kocasının.
Barındığı örenlerin,
Geçmişi geleceğe taşıdığından habersiz,
Peşinde dolanan küçücük dölleriyle,
Gün savar ıssız kalıntılarda.
Solgun yüzlü gülkız Dilek
Tavşan kanı çaylar sunar,
Hoyrat bir kocanın kahrını çekmeye cezalı.
Eli böğründedir hep, boynu bükük
Ne gelin odası paylaşır yalnızlığını
Ne başı pare bulut dağlar.
Her damla yaş daha büyütür
Canevindeki ateşi.
Bütün belaları koyuyorum azık torbama
Ve yüreğimi kahrolası gezgin yüreğimi
Senin sevinçlerini hüzünlerini de
Yürüyorum sen geliyorsun aklıma
En olmaz zamanda geliyorsun
En olmaz yerde gülüşün karanfil yağmuru
Kayıt Tarihi : 31.7.2006 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!