Süzülüverdim yüreğinden içeri
Dağlar, denizler
Nehirler gördüm
Sanki tabiatın benzeri.
Bir dünya gördüm içinde
Gezmekle bitmez
Dünyadan da içeri.
Dağlar vardı dik yamaçlı
Eteklerinde güller
Daha tomurcuk
Gökyüzüne değecek gibi
Erciyesten de yüksek tepeleri.
Vadilerden geçtim
Alabildiğine derin
Depremler yaşamış
Zamanında belli ki.
Sık ormanlarında yürüdüm
Yer gök yeşil
Ceylanlar kaçışıyordu
Ürkek bakışlı
Kimi yere ateş düşmüş
Sanki yangın yeri.
Nehirler gördüm
Asude, durgun
Kıvrım kıvrım kıvrılmış
Menderes gibi
Yer yer köpürmüş
Şarkıyı andırıyordu
Şelaleden dökülürken sesi.
Çöller, uçsuz bucaksız çöller
Sıcak, kavurucu
Her yer sarı kum taneleri.
Vahalar vardı içinde
Zümrüt yeşili
Ne bir insan eli
Ne bir ayak izi
Kimse görmemiş
İlk gelen benim demek ki.
Gecesine eriştim
Çökünce karanlığın zifiri
Kırpış kırpış yıldızlarla dolu gökyüzü
Her biri ateş böceği.
Işığa hasret gecelerine
Ateş topu düştü birden
Dağ tutuştu karşıda
Tepelerinde
Gözlerinin kızıl alevi
Müjdeler gibiydi sanki
Karanlığı boğacak güneşi.
Kayıt Tarihi : 25.2.2010 02:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acemiliğime verin...
Belki inadına sıradan, belki inadına sığ o 'Sen'..
'Düşlerde sevdim seniiii, söyleyemedimmm' isimli şarkıyı fıslıdama zamanıdır ey Ozan! :)
ZuZu
TÜM YORUMLAR (4)