Karnındaki karanlık manolyanın
Kimseler anlamadı kokusunu,
Acıttığını kimseler bilemedi
Dişlerinle sıktığın aşk kuşunu
Binlerce Acem tayı uykuya yattı
Alnının ay vurmuş alanında,
saatin kadranında değiştirmez yönümüzü,
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Devamını Oku
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Eski yorumlara baktım. Antolojide hararetli şiir tartışmaları olduğu günlerden kalma.
Ve Selçuk Bekar Bey in bir yorumuna takıldım. Şöyle demiş;
unutmadan, gazel konusunda size hak verdim. Sayfama astığım çeviride de değiştirdim. Şunu aklıma getirdi: Endülüs Emevilerinin sekiz yüz yıl saltanat sürdüğü bir yerde gazel formunun bir şekilde kalmış olması çok şaşırtıcı olmayabilir
Sevgili Bekar , Lorca nın bizzat Divanneh isimli kitabı var. içinde Casidda
Ve Gazella olan şiirler var
Yani demem o ki, Sadece form değil bizzat kelimelerde aynen duruyor İspanya’da
Acının bahçesi benim...
"Sezilmemiş aşka gazel" Başlık şiiri açıklıyor. Şairin düşünmesine sebep olan ruh hali farkına varmadığı aşık oluşu. İnsanın düşünme olgusu oluşundadır. Yeniden var olma yeniden oluşmasına ruhen dünyadan soyutlanıp bir an yok olmasıyla alakalı olarak düştüğü ve ya bulunduğu boşluğunda düşüncesinin eylemini belli belirsiz başlatan fikirler yumağıdır. Manolya, kuş, acematı gibi örneklerle doğanın varlığına atıfta bulunuşu ile aşkını uzuvsal eğilimiyle doğaya mal edişidir. Ve evrenle bütünleşmesini vurgulamasıdır. Aşk sadece sevdiğiyle alakalı değildir. Aynı zamanda var oluşuyla alkalıdır. Şiirin teması varoluşla alakalıdır.
"Damarlarının kanıyla dolu ağzım" ne demek? Bu zat bir vampir mi imiş ki kadının damarlarının kanını ağzına doldurmuş?Neyse oldum olası vampirli filmlerden ve şiirlerden hoşlanmam. Sevenlere mübarek olsun.
Şiirdeki konu bir sevgi yolunu tutmuşsa da anlatım çok derin ve hem özlem hem acı dolu.bana, bir denizatının öyküsünü anlatmış gibi geldi. gözlem ve hissediş. güzel şiirdi rahmet dilerim.
Sayfaya fazla mesaj yazmamak için Osman Bey'e mesaj olarak şunları göndermiştim. Henüz okunmamış görünüyorlar:
____________________________________________________
Osman Bey, bu tamlamaya (Persian horse conch) takılmakta sizi son derece haklı görüyorum. Benim bunu küçük at (tay olarak ve sayfada çevrildiği gibi) almama sebep küçük sıfatının tamlamanın arasına girmiş olması yüzündendi. Araya girince tamlamayı bozmuş oluyor. Hasılı bu konuda ben hâlâ aynı fikirdeyim. (Ayrıca İngilizce metinde deniz hayvanına işaret eden asıl kelime -conch- da bulunmuyor.)
Ama bu mesajın asıl gayesi bu değil. Hepimiz şunu gözden kaçırıyoruz: Acaba İngilizce'ye çeviren nasıl bir güçlükle hangi kelimeleri böyle yorumladı? Yorumun yorumunu yaparken aslından haberimiz yok ne yazık ki. Boşa uğraşıyor da olabiliriz, çünkü zaten İngilizce'ye de yanlış çevrilmiş olabilir.
Selâmla.
_____________________________________________________
Unutmadan, gazel konusunda size hak verdim. Sayfama astığım çeviride de değiştirdim. Şunu aklıma getirdi: Endülüs Emevilerinin sekiz yüz yıl saltanat sürdüğü bir yerde gazel formunun bir şekilde kalmış olması çok şaşırtıcı olmayabilir.
_____________________________________________________
Bu da (Kısmen ilk mesajımda da var) şimdi geldi aklıma. Beni böyle yorumlamaya iten bölümler eğer İngilizce metindeki hatalı kısımlarsa... Ve şairi o kuşlardan biri olarak düşünürsek... Flaster diyip durduğumuz yaprakların yapışkan iç yüzeyleriyse... Üstüne üstlük bu çiçekler yapraklarını kapatıp tam da dört gün hayvanı tutuyorlarsa -ölünceye kadar-...
Osman Bey'i candan tebrik edeceğim.
Böyle değilse de tebrik ettim gitti.
İngilizce'ye çeviren dönsün bir daha okusun şiiri :)
Bugün de böyle bitti / M. Nurettin Selçuk...
Gönül Hanım,
Ceylan konusunda o yorumu yazdığım an olduğum kadar kararlı değilim şu an. Evet, sözlüklerde -İspanyolca karşılıklarında da- yalnız ceylan var. Fakat Sayın Osman Tuğlu'ya o konuda tamamen karşı çıkamıyorum çünkü İspanya'nın 800 yıllık bir Endülüs Emevileri mazisi var. Gazel kelimesi de Engizisyonun dikkatinden kaçmış bir kalıntı olarak günümüze kadar ulaşmış olabilir. Sonuç olarak başlığı ben de gazel yaptım. Diğer kısımlarda değişiklik yok.
İlk baharın taze uyanışlarından ,yazın görkemine ve sonbaharın karamsar çığlığına ulaşmıyorsa şiir duygu derinliğinin çevirisi o denli sönük durur.
Sayın Hakkı Selçuk Bekâr'ın yorumunu gülümseyerek okudum ve aklıma ' Rabbim bize İbrahim Milleti olma bilinci versin' diye dua eden bir Ağabey geldi..
Yoksa Garcia Lorca'nın kurşuna dizilmesinden hareketle bir kurşun atacaktım ki alaimisemanın en nazenin rengine..
İnsanlığın hududundan severek, sevinerek, şenlik şenlik çıkılmaz be Selçuk Bekâr.. Sana selam olsun.
Aga, aga...
Kimi sessizlikler şamatadan ürkütücüdür.
Öyle anlar vardır; her şeyi yapmak dışındaki tek seçenek hiçbir şey yapmamaktır.
Her şeyi yapmaktan başka çare kalmadığı kesinleşinceye kadar sessiz kalandan korkmalı insan.
Çünkü onlar patladığında ne taziye kalır ne tel'in.
İstenmez böyle anlar; gecikmesi ümit edilir.
İnsanlığın hudutlarından severek kim çıkar?
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta