Farz oldu sana anlatmak
________söyleyemediklerimi
Buram buram
Tüterken sigaram
Tırnaklarım sarı
Tütün lekesi
Mavilere doyamadım dediğinde
Koptu film…
Hangi mavinin tonunda yaşanabilir ki
Senin dalgaların
Sarar gibi kollarıma sığmıyor
Seni arzulamalarım.
Düşü vermek tepe takla
Nerdeyim bile diyemediğin bir çukura
Ayakların incinmiş hatta bir diğeri
Ağrılar içinde ve kanamakta
Görür görmez düşüverdiğin bir çukur olsun bu
Sen o an kim bilir kaç tilkinin peşindesin kafanda
Yani uzak sevdaların türküsüne
Kapılmış köpüklerin gürültüsünde
Çağlar yürek çığırtkanlarım
Ufku delen yankısına buğulu
düşsel bir Busedir yaprağında kırılan
Hani üzerinde kuşlar uçuşan
Çıtkırıldım çiçek gibisin.
Meltem rüzgarı gibi sesin.
Bir çöl kadar sıcaksın.
Demir atmış bir gemi gibisin, Limana yanaşmayan...
Uzak seyredip hayallere dalan...
Nihayetinde sarılmayı bırak hayata...
Gülen yüzlü çocukların aşkına.
Doya doya kucakla...
Küllenmiş acıların hatrına.
Rüzgarında savrulma!
Bak yeni bir doğuş müjdeliyor,
Has adamdın sen
Güz bahçelerinin rüzgarı
Üşütemedi bağrını
Kahkahalarının ardına saklı
Uçurum başları kokardın
Başarırdın da saklamayı
Hayat koşturmaksa düşlerinin ardından
Yorulan ne sensindir ne de dizlerin
Yorulan artık düşlerindir ve uykusuz gecelerin
Küsünce sana çiçekler küsüyor
Yeşil dağlar kıraç, mavi sular siyah
Zehir zemberek bir karanlık oluyor
Sesimi yankılandırmıyor duvarlar
Kulaklarım kara delik
Ellerim ayak oluyor yürürken
Seninle hani saatin işlemediği,
Gece-gündüzün dönmediği bir yerde,zamanda
Alabildiğine konuşmak isterdim
Düşlerin önünde yürüyüp gezinirken
Saçlarını dağıtacak rüzgarlar olmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!