'' Daha yeni başlayan söz dudaklar üstünde.
Ve sevecenlik,hafif bir su gibi,un gibi....''
sen geç kalmaları sızlandıran akşamın sesiyle gel
üstümüzdeyken özlem yolun uzayışı huysuz kılar zamanı ,
gözlerimizdeki kavuşmak ağır ağır çürür.
unutulan günlerin sütre gerisidir bahçe kapıları
yine ellerimizde son dokunuşlarımızın tortusu
o rengi dirliksizken yanaklarının ilk durakta oyalanmalar
....ve bu gün
bu şafağında iklimlerin
susarken açık bırakılan perdeler....
bil ki günlerdir taşlarını döşemekten yorgunum
yaman kokulu çiçeklerin yanından geçip sana uzanan patikanın.
o işte yeni bir kavuşmanın dil altında eriyen lohusa şekeri
başımda ac susuz bekleyen dokunma duygusu ,imgesiz nasır
kavrulsam küle dönsem de güneşe bakar gibi hep sana bakarak
irice bir goncayı öpüp koklamak uğruna gün boyu
damıtarak her zerreme şahikandan sızan kutsal suyunu
...üleşilecek bir öykü gibi
suskun çiçek tozlarına batırarak
çığlıklarımızı...
vaktim dar adımlarını saymak için,ipeksi tenine varmak için
lodosun ferahlığını savmak,sana katlanamamak
durmadan göğe tırmanan inatçı bir gül dalında
tutunmak için güneş dilemelerin ardından
savrulmadan şimdi küpelerinin olduğu yerin
en ucunu öptürme vakti mayalanırken nazlanmak
ah bu baharın başlangıcında bari zamanı dondurup
bir kez olsun kırlangıç sürülerinden önce kopup gelsen
o dilsizliği yırtıp atsan en ateşli bir partizan gibi
ruhumun delinen bütün yerlerini haykırarak onarsan
... ''Sahrâda benim Mecnûn dağlarda benim Ferhad''
dercesine.' ....çığlık çığlık...
çitilemesen,kurumaları için asmasan çamaşırları
naz çalmaları,süt kaynatmaları ,turşu kurmaları bıraksan
dizilirken sinemize sinemize o ateş kıvılcımları
ah inme vaktinde kumsala,oyalanmasan başka şeylerle…
Kayıt Tarihi : 14.5.2021 00:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)