Umurlarına sürüldüm gayrı nadasta değilim. Uzak kaldığın her ana,
karbon monoksiti bol özlemler yolluyorum. Sen Aşık Veysel’in seline yakınsın, biraz beni oku rüzgardan.
* Tetik düştü düşlerime. Sezalandım bir kere.
-Ruhumun düşlerine balonlar uçur. Gözbebeklerine kadar kafiyelensin sevgin.
Henüz, rüştünü kazanmamış geleceğimize tarih ek.Arşivlerine al en yeni beni.
- Korunaksız uzaklarda üşüyorum. Karar ile kararan arasındayım.
-Soruşturmalar açıyorum sen ile illa sen arasında. Bunca imkansızın sızısında sonrasını çağıran her şeyde kalakalıyorum. Paslanmış yürek tasımı her dem kalaylıyor sevgin.
- Dibi tutmuş karamsarlığın yara adasında yarim olmanı istiyor her şey.İstanbul’un bir aşk adası ve ben yalnız. Ve hem sensiz, hem bütün açlıklara aç.
-Dört yanı çevrilmiş , dört yüreği aklanmış, en büyük aşktan daha yeni temyiz edilmiş, kendi aşkının seri katili olmuş, mısralarda ağlamış, öykülerde hıçkırmış, yeni romanında rumi takvimden ıstıraplar yakmış memnu düşlerin piriyim.
-Pir Sultan değil, Mir Sultan…
Kirliydim, kaçaktım, açılacak gönül kapına konulan kıtmir değildim.
-Seninle baş başa olamadığım ol vaki anların anacaklarında henüz dil ile gönül arasında göz pınarların akmadı.
-Aşk kendini temyiz etmektir. Ben yıllardır Yusuf’la aynı koğuşta kaldım. Sen Züleyha ‘ mısın ki mısır bile yetişemeyen kara bağrımın nadaslarında.
-
Öylesine sevgilerin peydahladığı sanal aşk bebeği değil benim aşkım.
-Henüz yeni ciltlenmiş hiçliğimin boşluğunda felsefi bir merdiven dayadım bulutlara.
-Nemli bulutlardan seni sordum. Gözü yaşlı yılların buhuru susuyordu.
- Fail-i meçhul bir kalışın vahasına giden ürkek çöl ceylanı olarak geliyorsun kimyalarıma. Her sevginin ilacı simyalarımda saklı bir anın şifresinde gördüklerin rüyaların dersiydi.
-
Zimmetine aldığın onca sevginin şehrinde biraz da benim için yaşamaya nişanla kendini. Yürek çeyizlerini hazırla, seni senden istedim .
- Okunaksız, dokunaksız ahitlerimde seni yazdım. Dokunamadıklarıma dokundum.
-Sustum bir zamanlar, zaman sustu. Susmak da aşktan, aşktan da susmaktır.
- Hiç bilinmezliğin hücresindeyim.Yalnız senin saf sevginle besleniyorum.
Ranzasını yaktığım bu mahpus kederin mahzun viranelerinde kendimi sende buldum.
- Yaram ile yaranım arasında raylarında bilediğim gelişlere yürüyordum.
-Bir gün hep yanımda kalacak bir durağın adı oluyorum.
Uzaklarını yasal imkanlarla kiralıyorum. Kiralık bir dünyanın
mavzerinde kurşunsuz ve sensiz yaşamak zor.
- Şüphe zırhına kuşandım. Kuşku ile kuşlar arasında beklemeler uçurdum, havana.
- Ant içti gerçek sevgim, söz verdi sözlerim. Özümden sana ütülenmiş yeni bir ben var.
-Kırışık bir dünyanın kreasyonunda en anlatılmaz duygularla beni güle güle giy gönül adam.
Kayıt Tarihi : 30.4.2010 23:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!