Bir devrime ramak kala ilk mermi deliyor sükûneti gözlerinden doğru
iç kanamalı bir yoksunluğa sendeleyerek yürüyorum
ve karşı koyulmaz gururunu taşıyorum yüzümde
yalnızlık tarihçilerinden ne kalacaksa geride
orada bayrağın eline yapıştığı başrol oyuncusu olmanın.
Bir devrim marşı mı yankılansın isterdin göğümüzde
Gecenin sendeleyişinden ürperip
içimden söküp alman için ruhumu küflendiren tohumları,
şehri göz kamaştıran bir yalnızlığın tonlarına boyayıp
kelimelerin üzerine atılmış çentikleri silerek,
artık utanmayıp sevmeye dair müstehcen tahayyüllerden,
utandırmadan sevilmenin karşısında iç geçirerek
Buraya dinmeyen bir hasret olarak gönderildim
bu doğru ve çokça zaman
hangi mektubun bana yazıldığını araştırdım
hangi mektubun beni hangi buluşmaya çağırdığını
bozkırdan seyrek adımlarla geçen trenlerin
bir gürültüyle buğdayları irkilten trenlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!