SeyYar Satıcı Mecnun

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

SeyYar Satıcı Mecnun

Sey/Yar S’atıcı Mecnun

- Bir gülücük için aklını yitirdi. Yaşadığın mahallede belki seni görür diye hep seyyar satıcılık yaptı.Akli melekeleri oynamıştı.
-Ayşe fasulye der dururdu. Yalnız taze “Ayşe “ fasulye satardı.
Bugün var, yarin yok derdi. Yetişen alır, batan bir aşk gemisinin malları bunlar.
-Yalnız bende bulunur bu yara.Özel ruh bahçesinden toplanmıştır.Organik bunlar.
-Sen de sevindir kendini. Arada mutluluk göstergesi yapardı.Kendisine gülümseyen herkese bir kilo bedava verirdi.
-Kazancı iyiydi.Yüreği yaralıydı.Unutamamıştı seni.Başka işi vardı; ancak senin dışarı çıkışını görmek, yolda sallanışını görmek, nefes aldığını hissetmek için sizin apartmanın önünde taze Ayşe fasulyesi satardı.
-Oradan kazandıklarıyla bir dernek kurdu. Severek Ayrılanlar Derneği.
- Ücretsiz tebessümlerine hasretti.Bir bakışına ömrünü verip deli divane gibi dolaşıyordu.
-Hep senin yüreğinin mahallesindeydi.Adın Ayşe diye, o da yalnız Ayşe fasulye
Satardı.
-Ruha iyi geliyorsun demek.

Sözlerin, nemli gözlerin sızmıştı .Ömürlük sızı, yalnızlığın serilir üzerine. Üstsüz kalakalışlar tümlerdi her şeyi.
-Ah demeyecek kadar sana meftundu hayatı. Koca ömrünü deldi gidişin.

Adım başı sen kokuyor.İzahı yoktu. Kurgusaldı sanki.Özel bir hatta özerk bir sevda yarası gibiydi.
-Uğruna koşarken düşmek,bu düşüşü sevmek.Şiir gibi,roman gibi işte öylece yaşayışların sığıntılarındaydı.
-Sığ bir sevda güncülünde dem be demlerini yaşıyordu. Bir gülücüğün, bir bakışın aşkına cennetti; oysa aşk sevgiliyle yangın olmaktır.
-Severek yaşadığınız her şeyi kitap haline getirmiş, seyyar arabasının altındaydı.
Müşterileri olmadığı zaman onları okurdu. En çok da ilk mektbundaki o aşkı bile ağlatan sözlerini okur dururdu. Arada aypetten sosyal paylaşım sitelerinde yazdıklarını arar dururdu. Sayfana gelirdi.Duvarında yazılı bir şey var mı.
-Öyle bir Mecnundu işte.

Bir yudum sen içmek istiyordu kahve gözlerinin şenliğinde. Kırk yıla değil kırk bin ömre bedel olsun diye.
-Sarhoş olmak yoktu, ona göre sen zaten sarhoşluğun tadısın. Zaten divane dolaşıordu.
-Bak yine bağırdı.Ayşe……Taze bunlar. Ayşe fasulyesi bunlar.
-Sonrasını getirecek cümlesi yoktu. Bir ozan yüreğiydi yaryüzü.Ozon tabakası gidşinle delinmişti.
-Yitiklerin yetimiydi.Sevenin gitmesi yetim olmakla özdeşti.Hiçbir şey yetmedi ona; ancak yüreğinin yettiği tek şey aşkındı.
-Aşk neden bu kadar imkansızdı bir türlü çözemiyordu. Birkaç gecelik haz çerçisi olmanın bedeli neden bu kadar ağır diye kendini alamıyordu.

-Dünyasını isteyen aşüfte perilerin sonrasızlığında gidemiyordu. Dedim ya
Yalnız sana dair , dairlerin can dairesinde yaşıyordu.

-Buyrun ben geldim diyemedi hiçbir güzele.Yaralı bir kalbim var, beklediğim var.
-Bir gün gelirsin diye başka sevdaların oralısı olmamıştı.
Hızlıca çarpardı yüzüne kapıyı. Kapatılmamış bir yara varken,hangi cüretle sevda tüccarlığı yapacaktı.
-Nemli gözlerini özlemişti.Onun da gözleri nemliydi.Sana benzeyen her kadına bakardı,belki sensin diye.

-Yüzsüzlüğün sonrasında yüzü solar ,gözleri nemlenir.Ağlamak isterdi; ama sey’yar
Satıcı ağlamazdı.Tezgahında sen varken, senli ürünler varken ağlamak reva mı?
-Önce damla olup kara bahtının nadaslarına akmasını beklerdi. Susamış bir okyanus gibiydi hayalleri. Bir sözün dalgalarını çoştururdu.
-Ona dediyse öylece kalmıştı hafızasında. Senin hafızındı.Her şeyini ezber biliyordu. Senli bir kitabın ortasında mürekkep kokan mistik sevda derişiydi.
-Yaşayan son Yunus gibiydi sevdası. Arı ve ardan yapılma.

-Kırgındı sana. Kanatlarını kırdığın için ya da dönmediğin için değil.
-Giderken akıttığın gözyaşlarına kırgındı. Terk ederken insan ağlayarak gider mi? Severek gitmenin damlalarını sermene kırgındı.
-Ona yaptığın son çorbanın bitmesin diye az az içmesine kırgındı. Neden bütün bunlar.Bütün bu iyimser suları anlayamamıştı.
-Son bakışına kırgındı. Giderken insan arkasına dönüp bakar mı ki?
O dönüp bakışlarında milyon kez öldüğünü biliyor musun Dilnaz.
-Kırgındı son sözlerine.
-Yaşadığımız bütün yılların her şeyi güzeldi.Bunlar için teşekkür ederim.
Bu son hatan bendeki sevgini bitirdi. Güvenim kalmadı. İçimde bin kez sana öldüm. Benim neyim eksikti.Bu genç yaşımda ,kariyerimle,güzelliğimle, saf sevdamla,her şeyimle senindim. Bütün ilklerimi senle yaşamıştım.
-Neydi eksik olan.Neydi seni benden bir gece de olsa götüren.
-Bu hata da bitirmeyecekse ne bitirecek bu ilişkiyi. İşte Dilnaz.
Senin giderayak yazdığın son kitabın bu cümlelerine kırgındı.
Yenikti.Bu cümlelerde bin kez ölüp dirildi.
-Bu zamansız terk edişine alışamamıştı. Severek ayrılmanın faturasını ödeyecek gücü kalmamıştı.Bu yüzden Mecnun’du.Bu yüzden aşka yenik denizler akıtıyordu yüreğinden, ağladığın her şeye.
-Oysa akrep üç buçuk denildiğinde gelir seni alırdı.Beklerdi çıkmanı.
Sonra iki kumru gibi evinize süzülürdünüz.Nerde kaldı o şiir gibi günler
-Hayıflıydı.
-Gözlerinden sana dair bestelenmemiş damlalar akardı.
-Belli ki hala seni çok seviyor.
Belli dönmeni istiyor.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 10.8.2011 13:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan