Safranrengi sabahlara ırak
Herhangi bir gecedir tutku.
Serpelemeye başlayan yağmur
Yasadışı arzular toplamına denk olur mu kimi kez
Bilinmez
Bir öyküsüz yüzün andız gibi
Zorladığını görürsünüz
Yakarı tarlalarında toprağı
Kaval kemiği eğildikçe
Tutunamaz elimizde yavruağzı çiçekler.
Yaşam bir labirenttir
Duraklarını kimliği bilinmeyen
İlahların restore ettiği
Kadim şehirlerden biri gibiyizdir
Bilmeyiz uykularımızın neden kaçtığını
O kağıt fenere doğru
Son turkuaz alevi söndürmek için
Koşup koşup dururuz.
Taşıyarak solunan ağır nefeslerin zonklamasını …
Bazı şeylerin korkunç olduğunu,
Ünlemsiz haykırışlarla
Acının sarkacına tutunabilmeyi
Düşünmemek gerek
Ama yırtmamalı mor soloları
Biraz daha girdabına çekmek gerek aldanışların resimlerini
Ancak böyle sür/git olur oyunlarımız
Her prova
Vedayı kana kana emzirmek için
Değil midir
Boris Vian’a sormak gerekir bunu
Kolay değildir fırtınalar sürerken aşkla düelloya kalkışmak
Geç giden kışlarda gökyüzüne asılı durmak
Tutku
Cebinde taşıdığı safranrengi düş kırıklarıyla
Ne ki iner durur üstüne upuzun gecelerin…
sekizhaziranikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 8.6.2014 10:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/08/seyyal.jpg)
Değerli dostumu kutluyorum, tekrar...
Uykusuz gecelerin sebebi belli ..Tutkuyla sevmek o dört duvar arasındaki rengiyle sabahları beklemek bu olsa gerek...
Muhteşem kaleme sevgi ve saygı ile..
TÜM YORUMLAR (11)