Bahtsız bir babayım dertli bir ana
Kuzum kınalıydı gösterin bana
Bizi ayıranlar ateşte yana
Ağlarken anası sızlarken bacım
İçimden çıkmıyor derindir acım
Dokuz yüz elli dört dünyaya geldim
Sana uğramıştı yolum, vatanım
Nice nimetleri bağrından aldım
Kökenim, yaprağım, dalım vatanım
Cennet misalidir, nice muhitler
Felaket devrinde ilim ararken
Kur'an'ın sırrını bildir Allah'ım
Kararmış ruhları küfür sararken
Hakikat nuruyla sildir Allah'ım
Unutmuş neslini bilmez vatanı
Seherde uyandım tatlı bir sesle
Açmaya başlamış gülü baharın
Mahlukat kaynaşır nefes nefese
Bir başka türlüdür hali baharın
Zeminde karınca, petekde arı
Bir gam aldı şu gönlümü yanıyor
Hasret rüzgarına daldırdı gitti
Gözlerim perdeli başım dönüyor
Tende rengimizi soldurdu gitti
Feda eylemişti genç çağını
Yolcuyuz yollandık Kur'an'a doğru
Bizlere bir can bir canan lazım
Hizmet arısına gönül balına
Yetişmiş bir usta bir Sinan lazım
Başımız üstünde o yüce Kur'an
Baş secdede şafak atar
Ezan sesine ses katar
Kur'an okur tefsir tutar
Sonsuz nura bakaraktan
Ötüşür Kur'an kuşları
Kendini değil tarihin feryadını bir dinle
Feryat neden? Figan neden? Dur! Anla
Vatan aşkıdır bu.. Suladı toprağını kanla
Kaldırdın mı Çanakkale şehidinin yasını
Dörtyüz süvariyle çevreledik Anadolu'yu
Ağam buyur paşam buyur
Sağlamı çürükten ayır
Yer yanıyor cayır cayır
Yetiş yiğit nerde kaldın
Döner duman hava sisli
Şarkın şimâlinden hücum verince
Moskof'lar amansız çıktılar paşam!
Oltu çukurunda derin derince
Çoruh'a karıştı aktılar paşam!
Dağları sarmıştı Moskof sürüsü
helal sana amca bu ne şiirler böyle kendimizi alamıyoruz