Dün almıştı dersini, o arıdan ve baldan,
Olmuş idi müstefit, bal taşıyan hamaldan.
Hal diliyle ders verdi, bir arıcık seyyaha,
Etti onu tam irşat, konuş masada kal’den.
Bu gün gördü bir bağı, o canibe yöneldi!
Bir asmanın başında, hayret ile dineldi.
Kemik misal bir çubuk, yirmi salkım besliyor!
Bu ne müşfik bir anne(!) bu ne cömert bir eldi!
Altında kuru toprak, üstünde yeşil yaprak!
İncecik nazik kökler, sert toprağı etmiş şak.
Topraktan ne bulup’ ta, yedirir salkımlara?
Üzümler bal misali, mahrumdur tattan toprak!
Toprağın vasfı; kumdur, içinde zerre nem yok!
Salkımda olan şurup, haddinden ziyade çok.
Omcalar fabrikamı(!) nereden bulur suyu?
Bu bariz mucizeler, seyyahı eyledi şok.
Sağına baktı incir, meyveler olgunlaşmış!
Her biri lokum misal, dallardan dolup taşmış.
Yiyince bir meyveyi, hayreti müthiş arttı!
Gördü’ ki; o meyveler, misilsiz sütlü aşmış!
Köküyle çamur yiyor, başında sütlü lokum!
Bu kadar leziz olmaz, dünyada hiçbir lokum.
Tesadüf bilmez bunu, sebepler aciz kalır,
“Doğamı”(!) dedin, dostum? Bu gafta artık yokum!
Sebepler birer perde, onları koyan kimdir?
Tesadüf akla ziyan, tabiat bir hadimdir.
Yeryüzü dev bir sofra, taamlar birer ikram!
Bu gerçek yeni değil, çok eski ve kadimdir.
Bu günlük yetsin bunlar, kâfidir bu deliller!
Bu açık bürhanları, görmüyor çok deliler.
Tefekkür niye mühim, anladım bir nebzecik,
Ondandır bunu yapar, şu arzda çok Haliller.
05.10.2007-İzmir-
Cihat ŞahinKayıt Tarihi : 5.10.2007 10:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kainattan rabbini ve Halıkını soran seyyahın(gezginin) müşahede ve taharrileri devam ediyor. bu günde bir bağa uğrayan bizim sevimli seyyahın,bağdaki üzüm asmasındaki ve incir ağacındaki harikalıkları tespit ve hayranlık bölümünü okuyacaksınız.
Bu açık bürhanları, görmüyor çok deliler.
Tefekkür niye mühim, anladım bir nebzecik,
Ondandır bunu yapar, şu arzda çok Haliller.
güzel ve tefekküre vesile olan dizelerinden dolayı tebrikler selamlar.
TÜM YORUMLAR (2)