Aman dostlar sormayın, neler geldi başıma,
Görmedim böyle bir şey, geleli bu yaşıma,
Hikmeti merak ettim, anlattım bir âlime,
Size de anlatırsam şaşarsınız halime.
Bir gün yolda giderken, biriyle karşılaştım,
Samimi bir tavır ile, adamla selamlaştım.
Sonra baktım hâline, benzetmedim yolcuya,
Sanki takmış kafayı, içindeki acıya,
Hızını kesti biraz, hafifce yavaşladı,
Neyin var, diye sordum? Anlatmaya başladı;
Dedi valla kardeşim, anlatayım derdimi,
Bu görünüşüm, sana; bir kanaat verdimi?
Sakın ha! Korkmayasın, ben aslında ŞEYTAN’ım,
Bu köylerden değilim, dünya değil vatanım,
Önce pek inanmadım, sonra hemen anladım,
Tavırları çok farklı, fark ettim afalladım.
Sükûnet geldi biraz, toparladım kendimi,
Fark etsin istemedim, endişeli hâlimi,
Anlasan derdi dedi; derdimden çok bîzârım,
Şefkâtli kimse arar, bu zavallı nazarım,
Bilirsin bana Allah; çok büyük ceza verdi,
Bana verilen ceza, kimsenin değil derdi,
Mâlum hani insanlar, bana lânet okurlar,
Sen bâri rahmet ette, korusun koruyanlar,
Bakarsın insanların, adaveti kaybolur,
Benim de çektiklerim, belki bir gün son bulur.
Bunları dedi ŞEYTAN, sonra gözden kayboldu,
Ama siz bana sorun, içimde neler oldu?
Bir müddet sessiz kaldım, sonra düşündüm biraz.
Teessüre bakarsan, onu üzmüş bu maraz,
Sanki bir haller oldu, içimdeki yağlara,
Ben ŞEYTAN’a acıyıp, başladım duâlara,
Aradan zaman geçti, tekrar ŞEYTAN göründü,
Çok neş’eli tavrıyla, ne ahvâle büründü,
Dedi; sen rahmet ettin, ben de altta kalamam,
Bir iyilik etmeden, hiç huzura varamam.
Can kardeş, bu toprağın, altında çok altın var,
Onları çıkarırsan, senin olur altınlar,
Tabî şimdi çıkarma, belki bir gören olur,
Eğer ihmâl edersen, onu başkası bulur,
En iyisi sen şimdi, birazcık bekleyiver,
El etek çekilsin, bir işâret koyuver,
Ortalık tenhalaştı, şu işâret ne olsun?
ŞEYTAN bana dedi ki; bir def-i hâcet konsun,
Zorlayarak başladık, abdestleri bozmağa,
Daha sonra geliriz, bu yerleri kazmağa.
Koyduğumuz işâret, kokusuyla esmeyi,
Maksat hasıl olursa, yaklaştırmaz kimseyi,
Aman Allah ne oldu? Gürültü kopuverdi,
Meğer bu rüya imiş, ortalık batıverdi,
Sille tokat girişti, eşim DAYAK ATARAK,
ŞEYTAN gene kandırdı, ŞETAN’lığı yaparak.
04.07.2009
Bedri Tahir AdaklıKayıt Tarihi : 4.7.2009 16:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kolay mı Yüce Allah’a bile bile karşı gelmek. Üstüne üstlük bir de hükmüne karşılık vermek. Hem suçlu hem güçlü desen de tutmuyor. Çirkefte öyle ileri ki; ne yakıştırsan olmuyor. - -Yaşar Saim Aslan -
![Bedri Tahir Adaklı](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/07/04/seytanlari-sasirtan-seytanlik.jpg)
Allah şeytanın şerrinden hepimizi korusun.
Kutluyorum sayın Adaklı
Tebrik Ederim........................
bizi güldürdünüz sizde gülünüz İnşallah.
Selam ve tebriklerimle_____Hamit Körken
--☻ Şeytanları Şaşırtan Şeytanlık☻ --
Aman dostlar sormayın, neler geldi başıma,
Görmedim böyle bir şey, geleli bu yaşıma,
Hikmeti merak ettim, anlattım bir âlime,
Size de anlatırsam şaşarsınız halime.
Bir gün yolda giderken, biriyle karşılaştım,
Samimi bir tavır ile, adamla selamlaştım.
Sonra baktım hâline, benzetmedim yolcuya,
Sanki takmış kafayı, içindeki acıya,
Hızını kesti biraz, hafifce yavaşladı,
Neyin var, diye sordum? Anlatmaya başladı;
Dedi valla kardeşim, anlatayım derdimi,
Bu görünüşüm, sana; bir kanaat verdimi?
Sakın ha! Korkmayasın, ben aslında ŞEYTAN’ım,
Bu köylerden değilim, dünya değil vatanım,
Önce pek inanmadım, sonra hemen anladım,
Tavırları çok farklı, fark ettim afalladım.
Sükûnet geldi biraz, toparladım kendimi,
Fark etsin istemedim, endişeli hâlimi,
Anlasan derdi dedi; derdimden çok bîzârım,
Şefkâtli kimse arar, bu zavallı nazarım,
Bilirsin bana Allah; çok büyük ceza verdi,
Bana verilen ceza, kimsenin değil derdi,
Mâlum hani insanlar, bana lânet okurlar,
Sen bâri rahmet ette, korusun koruyanlar,
Bakarsın insanların, adaveti kaybolur,
Benim de çektiklerim, belki bir gün son bulur.
Bunları dedi ŞEYTAN, sonra gözden kayboldu,
Ama siz bana sorun, içimde neler oldu?
Bir müddet sessiz kaldım, sonra düşündüm biraz.
Teessüre bakarsan, onu üzmüş bu maraz,
Sanki bir haller oldu, içimdeki yağlara,
Ben ŞEYTAN’a acıyıp, başladım duâlara,
Aradan zaman geçti, tekrar ŞEYTAN göründü,
Çok neş’eli tavrıyla, ne ahvâle büründü,
Dedi; sen rahmet ettin, ben de altta kalamam,
Bir iyilik etmeden, hiç huzura varamam.
Can kardeş, bu toprağın, altında çok altın var,
Onları çıkarırsan, senin olur altınlar,
Tabî şimdi çıkarma, belki bir gören olur,
Eğer ihmâl edersen, onu başkası bulur,
En iyisi sen şimdi, birazcık bekleyiver,
El etek çekilsin, bir işâret koyuver,
Ortalık tenhalaştı, şu işâret ne olsun?
ŞEYTAN bana dedi ki; bir def-i hâcet konsun,
Zorlayarak başladık, abdestleri bozmağa,
Daha sonra geliriz, bu yerleri kazmağa.
Koyduğumuz işâret, kokusuyla esmeyi,
Maksat hasıl olursa, yaklaştırmaz kimseyi,
Aman Allah ne oldu? Gürültü kopuverdi,
Meğer bu rüya imiş, ortalık batıverdi,
Sille tokat girişti, eşim DAYAK ATARAK,
ŞEYTAN gene kandırdı, ŞETAN’lığı yaparak.
04.07.2009
Bedri Tahir Adaklı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine
harika bedri amcacım güzel dersler veriyor dolu dolu herşiirin gibi buda şiirtadında enfes bir eserdi saygılarımla.....
TÜM YORUMLAR (28)