Yalnızlıkla rendelendim,tüm surelerde lanetlenip berzahtan recmedildim..
Tüm melodilerin prometevari çıldırdığı zamansızlık zamanlariydi.
Ölüm bile ölmüştü..
Ben sergilenmeden evveldi.
Bir ademken bir kozmoza hapsedildim.
O'nu bildim, kendimi bildim, bilmeyi bildim. Aşkı'da Yasağı'da..
Yazgıyı göze aldım yasak aşklar için.
İblisi sorarsan, o; zulmün dudağından öpen bir hergeleydi sadece
Kaç tufan gördüm bilmiyorum.
Nuh göz yaşımı görmüş,çok mu?
Kaç milyon kez kurban edildim.
Bir koç bekledim yaratılışımdan beri, İsmail'i kurtaranından hani...
O bile gelmedi, gelmicek!
Eksik yanımın yeryüzüne düştüğünü öğrendim birgün. O'da beni arıyormuş.
Yüzlerce binlerce yıldır belki
Birbirini kaybetmiş iki ruh.
Bin yıllık özlem,hasret, eksiklik...Ve arayış...
Ne kutsal mabetler arşınladim, tek bir bakışının asılı kaldığı yere yüzümü sürmek için.
Gülizer'in deyişiyle "kaç dilde kaç dua ettim, senin dönmen için.
Ama bilemedim Tanrı'nın hangi dili bildiğini.
Yaşadığım diğer tüm asırlara küfürden ne şiirler dizdim.
Bir o kadar asır kutsal sularda yıkandim.
Ne ayağına kapanacağım bir Tanrı ne vuslatımı anlatabilecegim bir şiir ne sol tarafimdaki kuyunun zehrini dillendirecek bir lisan kalmadı...
Adem EvrenKayıt Tarihi : 12.5.2020 15:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!