Şeytan Oğulları ile Savaşımız Şiiri - Yo ...

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Yaşadığımız şeytan oğulları ile yaratanın oğulları arasında ki savaştır

Böyle bir savaşı kim kazanır?

Eğer şeytandan yana değilseniz sonucunu bilirsiniz!

Dünyada ilk kez Anadolu'da birisi bu savaşı kazanmak için nefsinden soyundu

Tamamını Oku
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 21.01.2023 - 06:35

    Dünyanın Yönetimi Sonsuza Kadar Yeniden Türklere Neden ve Nasıl Geçti?

    Dünyada ilk kez asıl gücün maddi güç olmadığı, ahlakı ve ilkeyi yaşatan insanlığın gerçek ve mutlak tek güç olduğu idrak edilecek bu konuda sonsuza kadar yaşayacak adı din olmayan bir inanç birliği ortaya çıkacak.

    Bunu yaşatan yeryüzünde bunun bekçisi olan gücün sahibi de Türkler olduğu bütün insanlık tarafından saygıyla karşılanacak.

    Bu amaçla sırların sayesinde insanlığı yaşatmak adına kutalmış Türkler yine dünyayı yönetmek için Anadolu'dan hüküm vermeye başladılar.

    İblisin oğullarının uşaklığını yapanlar ise hala onlara çıkar karşılığında hizmet etmek ve onların peşinden koşmak adına gafil bir av olmaktan kurtulamıyorlar.

    Bir zamanlar Türk düşmanlığına soyunmuş olanlar bugün bizde çılgın Türkler tarafına geçerek taraf değiştirmek zorunda kaldıklarından habersiz yaşıyorlar.

    Türk'ü, Türklük ile aldatanların da sonu olacak.

    Tarafını doğru ve çok hızlı seçen kazanacak.

    Dünyayı içinden çıkılmaz kaosa sürükleyen güç dengesizliğinin tehdide varan haddini bilmeyecek boyutlara ulaşan güçleri sayesinde kendilerini tanrı olarak gören ve bu sayede şeytanlığa soyunan şeytanın oğulları getirdi.

    İnsanlığın nizam ordusu Türkler ise bu düzeni yıkarak yeniden ayar vermek için yaratan tarafından yeniden görevlendirildiler.

    Dünyayı bundan sonra ki süreçte güç değil, insanlığı yaşatacak ilkeler yönetecek. O ilkeleri ise insanlık tarihi boyunca olduğu gibi yine Türkler yönetecek.

    Ata Türk kutalmış tüm devlet kurmuş hakanların ortak adıdır.

    Onların tümü yine görev başındadır.

    Gökyüzü, yeryüzü ve yeraltı orduları emrindedir.

    Mehdi veya Mesih olarak satın alabilecekleri ve kullanabilecekleri bir muhatap olmaması şeytanın oğullarının en büyük çaresizliği.

    Çünkü Ata Türk beklentisiz olma makamını yönetiyor. O makamın tek sahibi o. O makama ulaşmak ve onu görmek olanaksız. Şeytanı muhatap alır mı hiç? Fitnenin oyunlarına alet olur mu yaratanın verdiği kut güç?

    Bu görevi Türkler yeniden nasıl üstlendiler?

    Şeytanın oğulları zalimler dışında hiç kimsenin hissetmediği susuz ve kansız mahşer tufanı yaşandı yaşanıyor.

    İbret olsun diye zalimlerden birinin canı alındı diğerleri yine ibret olsun yaşattıkları zulmü yaşasınlar diye canlı ölülere çevrildi.

    Bu tufan bir sır ile yazılmış Mobbing Bank Türk Fırtınası adında bir kitap gemi kılığında şer denizinde yüzerek şeytanın oğullarının bir amiral gemisinin itibarını batırarak bu ibreti 21 Aralık 2015 tarihinde yaşatmaya başladı.

    Tufan bütün bunları 21 Ocak 2016 tarihine kadar yaşattı. Ve Anadolu'dan başlayarak bütün dünyayı temizlemek adına susuz tufanda yıkamaya kiri üreten bütün kaleleri yıkamaya başladı.

    Bunun ileride filmi yapıldığı zaman insanlık çok daha net ne yaşandığını anlamış olacak.

    Çünkü şeytanın oğulları hala canlı ölüler olarak çırpınıyor şeytana tapanlar ise onlar ölmediği için onlara birşey olmuyor diye tapmaya devam ediyor.

    Nereye kadar?

    Bu uyanışı durdurmaya bu kut gücün yaydığı enerjiyi satın alabilecek insanların bilinç ve duygusunu değiştirecek bu sırrı yok etmeye güçleri yetmediği ve bir tek maddi güçleri silah doğrultarak korkutmak, savaş çıkartarak gücümüzü azaltmak ve para ile tehdit ederek bizim şeytana teslim olacağımıza insanları inandırmaya çalışıyorlar.

    Satın aldıkları kendilerini tek tek terk etmeye başladığı gün çözülecekler.

    İnsanlığın gücü Türkler karşısında bir kez daha dağılmaya başladıkları zaman bütün kartondan kaleleri yıkılmış ve Türkler tarafından o kaleler ele geçirilmiş olacak.

    Şeytanın oğulları bir kez daha Türklere Anadolu'da kansız bir savaşta yenilmiş olmanın tadını alarak sonsuza kadar bir daha ayağa kalkamayacak bir şekilde yok olacaklar.

    Yavaş yavaş ve sindire sindire yaşatacağız bize yaşattıkları zulmü kendilerine. Bu sırrın en önemli özelliği budur. Yaşattıkları zulmü tüm zalimler kendileri yaşamadan ölmeyecekler.

    ] Önder KARAÇAY [

    Cevap Yaz
  • Önder Karaçay
    Önder Karaçay 20.01.2023 - 14:17

    Küresel Çete Şeytanın Oğullarının Türklere Karşı Savaşı

    Son haçlı savaşı 11 Eylül 2001 tarihinde bir hile ile başladı. Kendi ikiz kulelerini kendileri vurarak suçu birilerine attılar.

    Aynı gün ülkemiz ekonomisi küresel çetenin işbirliçileri tarafından krize sokuldu.

    Kurun iki katına çıkacağı planlandı. Merkez Bankası başkanı küresel çetenin bir adamı olarak oraya yerleştirilmişti.

    İşbirlikçi holding bankalarına bu çetenin elemanı kurun iki katına çıkacağı haberini uçurdu.

    Tefeci ve soyguncu bankalar bütün servetlerini yabancı paraya çevirmek yoluyla bir gecede Türk ulusundan servetleri kadar servet çaldılar.

    Yetmedi.

    12 Eylül askeri darbesinin asıl amacı olan özelleştirme talanının başlayabilmesi için yeni bir plan devreye girmesi gerekiyordu.

    28 Şubat süreci işte bu amaca hizmet edecekti.

    Türklerin zorla inandırıldıkları din onlara karşı bir savaş açacaktı.

    Cumhuriyeti yıkma savaşı.

    Birinci dünya savaşı sonrası Mustafa Kemal Atatürk'e karşı yenilmiş olmanın intikamı başka nasıl alınabilirdi?

    12 Eylül rejimi ile devrim yasalarına rağmen kökleri demokrat parti dönemine uzanan tarikat ve cemaatler siyasetin, devletin, kamunun ve Cumhuriyet ve devrime karşı bir zafer elde etmek amacıyla dış destekli iç köstekli çaba ortaya koydular.

    Din ve sermaye ile bizi vuracaklardı.

    Bu sayede hayli yolda aldılar.

    Cumhuriyetin Türk ulusu için bir asırdır biriktirdiği tüm birikimi yerli işbirlikçileri sayesinde ele geçirdiler.

    Siyaset, medya, sermaye ve din ayaklı dörtlü bir çetenin ortak çabasını küresel çete yönetiyordu.

    1938 sonrasında başlayan faaliyetler bugün artık tamamen kontrolden çıkmış durumdadır.

    Kendilerine üst akıl olarak Türk ulusu yerine şeytanın oğullarını üst akıl olarak görenler bu tuzağın içine bizi daha fazla çekmek için 28 Şubat süreci ile adeta Türklerin inandığı dini Türklere karşı savaşan bir dine dönüştürdüler.

    Atatürk'ü din düşmanı gösterdiler.

    Bütün hedefleri onu yenmekti.

    Çünkü Atatürk bir asır önce medrese, tekke ve zaviyeleri kapatarak şeytanın oğullarının Anadolu'da hile yapmalarının önünü kesmişti.

    1938 sonrası bir anda yeraltına inen bu tarikat ve cemaatler parayla satın alınarak bize karşı sayısı bilinmeyen her biri farklı bir yoldan insanımızı ele geçirmek ve yalan tarih ile aldatarak küresel dinin emrinde bize karşı saldırıya geçtiler.

    Ayrımcılık, bölücülük, kamplaşma, yozlaşma, birlik ve beraberliği yok etmek adına tüm ırkçı ve mezhepçi bölünme bu sayede fay hatları oluşturdu.

    Siyasi partiler 12 Eylül askeri darbesi sonrası siyasi partiler yasası ile küresel çete tarafından kontrol edilen kişilere emanet edildi.

    2018 sonrası bırakın siyasi partileri devlet onların kullandığı bir kişiye teslim edildi.

    Bugün iş işten geçtiğinin anlaşıldığı bir dönem.

    Şapka ve maskeler düştü kel ve niyet ortaya çıktı.

    Anadolu, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve özünü kaybetmemiş Türkler sahipsiz sanıldı. Ya da onların buna itiraz edemeyeceğine olan inançları tamdı.

    Bütün güçler şeytanın yönetiminde ona hizmet ediyordu.

    İnsanlığı yaşatmak için yaratan tarafından yaratılmış ve özel donatılmış Türkler sahneye yeniden çıkmak durumunda kaldılar.

    İblis soyundan gelen fitnenin çocukları da yine sahnedeydi.

    Tahtın ilk sahibi son sahibine destek gönderdi.

    Nefsinden soyunan o ruh o desteklerin elbisesini giyerek gemisinin kaptanı olarak şer denizinde yüzdü ve zulme faturayı kesti.

    Zalimlerin amiral gemisi olarak bilinen bir bankanın itibarını batırdı, zalimin birini canından etti, diğer tüm zalimleri canlı ölülere çevirdi.

    Susuz denizde mahşer tufanı efsanesi o efsaneyi yaşatan kut güce yakışır bir şekilde yaşatıldı.

    Yaratanın yeryüzünde ki iyilik gücü Türkler o gün dünyanın yönetimini yeniden geri aldılar.

    Şeytanın oğulları ise dünyanın her yerinde savaş çıkartarak Anadolu'nun etrafını kuşatma altına almaya çalışıyorlar.

    Gökyüzü ve yeryüzü orduları hazır nöbette bekliyorlar.

    Şeytanın oğulları kendi adına savaştıracak Türk bulamadığı için arayışını sürdürüyor.

    Türk'ü Türk'e kırdırmanın sonu da bu şekilde geldi.

    Anadolu dünyanın, insanlığın ve yaratanın tek kutsal yurdudur.

    Üzerinde yaşayanlar bugüne kadar şeytanın oğullarına hizmet etmiş olmanın acısını ve faturasını kıtlık ile ödüyorlar.

    Bu savaşın son yılları yaşanıyor.

    Ürettikleri her fitne kendi sonlarını hızlandıracak.

    Hızır, Süleyman, Zulkarneyn hepsi burda.

    Kansız bir devrim Anadolu'da gerçekleşene kadar üzerimize titreyecekler.

    Küresel çetenin dünya düzeni Anadolu'dan yıkılmaya başlayacak.

    Üçüncü dünya savaşını da Türkler kazanmış olacak.

    Hileli silah gücüne karşı hilesiz iman gücü galip yine gelecek.

    ] Önder KARAÇAY [

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta