Henüz yaprağındayken yağmur
Şemsiyemi kapatıp beklemeliyim
Sahil kıvrımıyla giden
Uzun gölün suyunda
seyretmeliyim seni
Dev yıldızların arasından sıyrılıp
Dağlara örülmüş evlerini
Kesik hat düzeniyle denize varmış ağaçlarını
Fındık toplayan, çay kesen kızlarını
Yanıma uzanmış bodur taşla
seyretmeliyim seni
Göğsümde şişkin nefesim
Sözümle vurulacak
Duruşumla durulacak…
Kah ışık, kah karanlık
Köşe bucak..
Filiz kokusunu burnuma gömüp
Gürültüsüz bir günde
seyretmeliyim seni…
Dalga yoklayan barınaklarda
bir gün devşirmeli
Yaylaların çimenini ezmeliyim.
Sararmış bıyıklı balıkçıların oltalarından
Balıkları çözmeliyim
Pul pul parlayan gözlerinde
seyretmeliyim seni
Sahaflarda eski kitap,
Kunduracı örsünde deri gibi durmalıyım.
Sabah simidinin yanında, taze çayla
Hayatına girip karışmalı
Dudaklarımın bardağı öptüğü gibi
Bütün utangaçlığınla
seyretmeliyim seni
Kayıt Tarihi : 3.5.2014 22:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Çavuşoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/03/seyretmeliyim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!