Seyranbağlarında Dolanıyorum

Dinmez Er
1210

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Seyranbağlarında Dolanıyorum

I

Yüzümde gizlenir hüznün çöktüğü karanlıklar
Kimliğimi sorgular sözcükler yabancıyım kendime
Bıçak ucu keskin ince bir acıyla sızlar yürek
Çare ararcasına karışırım arasına kalabalıkların
İki acı birden keskinleşir, sesler ve bıçak
Son bir ümit koşarım sana benzeyenlere
Ve benzemeyenlere varana dek…
Pişmanlığım olur o an da çığlığım
Ellerim gecenin perdesini çekerken yokluğuna
Mecalsiz kollarım düşer inleyerek yanıma
Ellerim ağlar!
Seyran bağlarından salkımların kokusu dolar içime
Türküsünü mırıldanır kurumuş dudaklarım
“Seyranbağlarında dolanıyorum
Yitirdim yârimi aman bulamıyorum”
Siyahlara sarılmış duygularım yeşiller giyer
Sen ey yokluğumun ayı, yıldızı, göklerin kızı
Uzayan ayrılıklarda gözlerindi beni yaşatan

II

Susamışlığımı dindirir sunacağın bir bardak su
Ciğerlerimin körüğünü şişirir senden esen rüzgâr
Seyranbağları salkımlarından akan kanla sarhoşum
Gün pişmanlığın suskunluğuna bürünmüş
Ayaklarımın altına serildi geçtiğin yolları aştım
Taş yapı bir meyhanenin dumanlarına karıştım
Taş plaklarda çalan meze şarkılara eşlik ettim
Arayıp bulamadığım seni ve o büyüleyen kokunu
Loş meyhane köşelerinde aramanın adı, sarhoş aklı
Fesleğenlerin şarap gibi kokmayacağını anlamak
Uzak değil aheste, aheste tükenmeyi kabullenmek
Düşü, havası, edası, kokusu başımı döndüren kadın
Sen ne kadar uzaksan yalnızlığa ben o kadar yakınım
Mor salkımlar gün ışırken buğulanır,
Seyranbağlarına ulaştığında alev alır

III

Taş meyhaneyi basan sislerin ortasında bırakma
Al götür beni sende yeniden doğayım
On parmağına on renkli mumlar yaktım
Ne kadar duam varsa bildiğim ettim
Gül koktu, karanfil koktu, senin içindi dualar
Sensiz sessizlikte eridi ebemkuşağına döndü mumlar
Yakut, zümrüt, mercan, zeberced oldular
Senin olmadığın yerde senin bulutsuzluğunu
Ve mavinin inatçı suskunluğunu yazıyorum
Fersiz gözlerimin geceler boyu uykusuzluğunu
Taş meyhanenin uğultusunda anıların ayak sesleri
İkimize kanat açan gizem aldı nerelere götürdü beni
Kalbimin hüzzam denizidir Seyranbağları
Salkımlarından içmek isterim ab-ı hayâtı kana, kana
Senin kurduğun bir hükümranlıktır şu nâçiz kalbim
Aşk kokacak topraklarım dudaklarına değdiğinde
Ah bir bulabilsem yolunu kurtulsam hasretinden

IV

Meçhullere, sürprizlere gebedir daima zaman
Biz onu her gün yeniden keşfederiz.
Seni görmeden gördüğümü söylesem sana neyi anlatır?
Gözlerin beni karşılar siyahlardan soyunurum
Denizlerin, göklerin maviliğini giyinirim
Ey sevgili diye başlamak istiyorum artık şiirlerime
Ankara rüzgârında Seyranbağlarının mor salkımları
Aşk sarhoşluğumun şiirlerine mısralar armağan etti
Anılarım canlandı zamanın geçici sevecenliğinde
Veda edemezsek birbirimize dalında üşüyecek salkımlar
En ağır sözleriyle yerginin soruyorum özüme
Ey Seyranbağlarının sarhoş ettiği şair,
Ne zaman ayılacaksın!

Dinmez ER / Çeşme / 2012. 11. 05 /

• Seyranbağları, bugün imar edilmiş, geçmişte bağlarıyla meşhur olmuş
• Ankara’nın en eski mahallelerinden birisidir.
• Zeberced, kıymetli bir taş
• Ab-ı Hayât, bengisu
• Nâçiz, değersiz, ehemmiyetsiz

Dinmez Er
Kayıt Tarihi : 6.11.2012 15:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    Ey Seyranbağlarının sarhoş ettiği şair,
    Ne zaman ayılacaksın!

    severek okudum

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    elinize yüreğinize sağlık. eskileri yad ettik

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Dinmez Er