Seyr-i Süluk Şiiri - İsmail Adanır

İsmail Adanır
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Seyr-i Süluk

Ben günahkâr, hem asi bir kul idim
Nice yıllar hep nefsimi dinledim.

Köle gibi ne dediyse yapmıştım
Elim ile ben kendimi yakmıştım.

Haram helal demez idim bulunca
Kaçırmazdım zevk ve safa olunca.

Basiretim aralandı bir anda
Ben bir yanda, hep eskiler bir yanda.

Bakamadım daha dünkü halime
Kat kat kambur iniverdi belime.

Ey Allah’ım ne olacak halimiz?
Yıllar boyu ateşteymiş elimiz.

Affettirmek mümkün mü bu ahvali?
Hiç düşünmez, sürüklenir ahali.

Ağlamaktan kan, yaş oldu gözlerim
Nice yıldır görmez imiş gözlerim.

Şimden gerü hakikate bakarım
Benliğimi ateşlere yakarım.

Kerem eyle Allah’ım bu rotada
Pişelim ve yanalım bu potada.

Tövbekârız geçmişteki günaha
İşlemeyiz lûtfun ile bir daha.

Yaşamanın gayesini anladım
Lezzetini tattım amma kanmadım.

Kana kana aşkı içmek isterem
Ben ben değil, benden geçmek isterem.

İsterim ya, lâl olmuştur bu dilim
Günahkârdır sana varmaz ellerim.

Bir dil olsun ki konuşsun adıma
Bir el olsun, gelsin bana yardıma.

Gönlümün her dileğini okusun
Duyayım ben hep o zatın kokusun.

Merhem olsun şu biçare gönlüme
İhsan etsin o bir çare gönlüme.

Yardım etsin, tutsun benim elimden
Kiri, pası söküp atsın dilimden.

Yaksın beni ateşine aşkının
Gözlerini açsın iş bu şaşkının.

İşte böyle bir asude dileğim
Dileğimle ben maksuda ereyim.

Arıyorum cananımı her yerde
Bulacağım bir gün onu her nerde?

Doğuda mı, Batıda mı, ne yönde?
Ayıkken mi, uykuda mı, ne anda?

Uçan kuşun kanadında, gözünde
Ekmeğimin buğdayının özünde.

Çağıldayan bir ırmağın içinde
Bir bilsem ne âlemde, ne biçimde?

Bir feryat mı gariplerin bağrında?
Bir bülbül mü âşkullahın bağında?

Minarenin aleminde ışık mı?
Aşk çorbasın içenlere kaşık mı?

Hem Doğuda, hem Batıda, her yerde
Uyanıkken, hem uykuda, her anda.

Kanadında uçan kuşun, görürsen.
Ekmeğinin katığıdır, bilirsen.

Çağıldayan ırmakların köpüğü
Aşka yanan alevlerin kütüğü.

Bağrı yanık âşıkların feryadı
Aşk bağının bülbülünün tek yâdı.

Tek sesidir kulakların, duyarsan
Tek yoludur saliklerin, uyarsan.

Kaynaklanır Zül Celâl-i Zişan’dan
Bellidir o alnındaki nişandan.

Sadakattir bu deryanın pınarı
Bize gelir çağıldayan ırmağı.

Bu yol ulu, görkemli bir hazretten
Yola giren kurtuluyor zilletten.

Geldim sana ey sultanım, efendim
Kerem edip ben fakiri kurtarın.

Trabzon-1981

İsmail Adanır
Kayıt Tarihi : 11.6.2020 21:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Adanır