yaman bir çelişkidir hayat
acı sevginin bir adım ötesinde pusuda
esaret bağrında özgürlüğe yataklık etmekte
gün gebe kalmıştır bir önceki geceden
yaman bir celişkidir hayat
dağ başlarında çoban ateşiyle ısıtalım ayaza kesmiş düşlerimizi
çoban kavalında hayat bulsun sesimiz .
Kan kokusunun,ekmek buğusuna karışmadığı iklimlerde büyütmeli
kara kaşlı,esmer yüzlü çocukları
Ruhların bedenlere sürgün edildiği gün
Unuttuk vefayı
Müspet bir soruya kalu bela derken söz vermiştik oysa,
Bu sürgün günlerindeki acılara
Yaslandığım en güzel yürekti
İlkez içim ürpermişti
Ya kalbime ne demeli
Nerden çıktı bu ani çarpıntı
Duyuyor Musun ey yar..!
İçimdeki depremleri
Kasr-ı şirindeydim dün gece
Bir keldani güzelinin gözlerinde yudumladım şarabı..
Sözü kelam derecesinde söyleyen bir kıptinin nezaketinde
Ateş halkasının başında
Kızılderili bir reisten öğreniyorum,kutsal bir kitapta geçen mukaddes ayetleri
Firavun kağıdına yazılmış mısırlı bir kölenin hüznü
Şiirler susuyorum yokluğunda
İsyana düştüğüm bir gecede
Resimlerini asıyorum yüreğime
İçime yağan yağmurum
Neden zamansız yağdın ömrüme
Susma! susuşun sana susamış ruhumu dindirmiyor...
İlk çağlardan kalmış bir şiir anlatır mı yokluğunu
Sana uyanmak dileğiyle hatta umuduyla uzanıyorum yatağa her gece....
Sabahları sana uyanamamanın perişanlığı
Yankılanır boşlukta hasretin ızdırabı
Yokluğun göğsümde korkunç bir boşluk
esir alır bu yanlızlık seni
eksik kalır sözcüklerin
terk edilmişlik sarar benliğini
pişmanlık düğümlenir boğazında
yanlızlığına suskunluğun eklenir
geriye dönmenin care olmadığı bir yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!