Bugün bayram imiş alemde şâd ü hande var, Benim ruhumda mahzuniyet ü bir bende var.
Ne şâdîden eser kaldı ne bir yar-i vefa,
Gam-ı hicranla dolmuş sine, hâlim tende var.
Ne bir didar, ne bir saz, ne bir yaren, bir habîb, Feryad ile dolan dilde derûn-u bende var.
Ömür sürüp gitmek olmaz her hevaya can verip,
Marifet, Hakk'a varmak, vuslat-ı can içinde.
Hakikat serab olmuş haddini bilmezlere,
Ki sır anda perdedir seyret irfan içinde.
Gülzar-ı visaline bir lahza erişmez nazarım,
Herkes pervane olur, seyre dalar baharın.
Ben sükût içre bir kenarda âh u hasret,
Yar sandım, meğer ol şeb-i hülya imiş vuslatın.
Her nigâhı şekerin perdesidir hâl-i hazanın,
Ben mücrim kulun geldim dergâhına, ey server-i âlem!
Mihnet-i dünya gönlüme ağırdır, hicabım ruhuma elem.
Bir yol kıl ki nûrunun feyziyle arınsın mâtem,
Ümit dergâhın dahi kâfî, rahmetin eriştir yâ Rasulullah!
Bîkes gönül hasretinden harâb olmuş, bîçâredir,
Bir bakışla bul ol hilkat-i nehri, mana divânında
Her mücrimi pir eyleyen, görünmez bir yol olur
Feryatsız gönül ermez ise yüce aşkın hazzına
Dilersen hicranı mevsim bilip sür,
Maziyi gönlünde yeniden dür,
Dilersen sinemde savrul bir ömür,
Yüreğim kıyama çağırır seni…
Dilersen isyanı sükûna bırak
Ey tanbur söyle bunca firakın yankısı nedendir?
Hâlâ titrer mızrabında bî-vefanın kelâmı.
Ben ki istemem o vefasız cemâli, gayrı kârım sendedir.
Lakin gönül mahzun, hâlâ hayran-ı mestânı.
Ona söyle ey tanbur! Vefasıza ne kin beslerim ne de bir zerre ümîd-i niyaz
Kaçtığın her adımda seni beklerken,
Hızla geçen zaman seni anlatırken,
Bir iz, bir bakış, bir öksüz rüya,
Gülerken uğurladım seni, sonsuz yalnızlığa.
Deli bir umut hâlâ taşar içimden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!