Hasarlı bir geçmişim var hafız
oturup hasbihal edecek takatim de yok
baktığı ben değildim gördüğü olamadım
gönlünde kurulmuştu tahtı bahtını soramadım
ben ben olamadım hafız ben ben olamadım
kaderi değildim hafız kederi olamadım
Hicret'im sanadır ey sevgili.. binbir yorgunlukla düştüm yollara,seninle asude'yim Gönlünden sürgün etme beni.
Vakit geçmeyen zamanda.. Çölde susuz kuşlarla göç etmişim gibi,
razıyım zindanlara kapat san ,razıyım veryansın sözlerinde boğulmaya..Verseler ölümsüzlüğü dizinde dursam.Kah sükut' u hayal, kah çakıl mışım gökten.Hicrandan azad et,hicret'im sanadır ey sevgili.
Mutluluktan söz etmek istiyorum.
mutsuzluğunu anlatan herkese inat.
Eylül ayına yeni girmiştik,menekşeler ilk tohumunu vermiş ,çuha çiçeği açmıştı bile ..beyoğlunda her zamanki yerimi almış kahvemi yudumluyordum huzur içinde.Alışılmışlığın çok ötesi bu kadar gürültülü değildi bu ortam diye düşünürken,gözlerim değdi gözlerine en sevdiğim adam. Nasıl bir his?kalbim yerinden çıkacak! O bana bakıyor ben ona,utanıp başımı eğdim biraz keşke hiç eğmeseydim. Doyasıya baksaydım gözlerine, Son Yudumu kahvemin heyecandan ellerim tir tir titrerken üzerime döktüm, acele ile temizlemeye çalışıyorum ben rezil oldum diye düşünürken.. bana doğru geldi adımı en güzel söyleyen adam.Yeryüzünde ondan başka kimse adımı bu kadar güzel söylememişti, peçete uzattı bana sonra masaya oturdu tanıştık, ben hayatımda hiç kimseyle böyle aşkla tanışmamıştım Heyecandan dilim tutulmuş adımı bile söyleyemedim, hala gözlerime bakıyor yeryüzünde gözleri en güzel adam. Ben kendi kendime bir daha ne zaman görürüm diye düşünürken çantasından bir kitap çıkardı, en sevdiği şairin en sevdiği şiiriymiş okuyor sesinde huzur bulduğum adam.." Nasıl iş bu her yanına çiçek açmış erik ağacının, ışık içinde yüzüyor,neresinden baksan gözlerin kamaşır, oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar."Sonra kitabı bana verdi ve gitti hayatımda duyduğum en güzel sesti, yüreğime dokunan sözleri , yüreği güzel adam, tek tek okudum sayfaları, kitabın ortasında yazdığı numarası, bıraktığı notla başladı beni ara.
Dünyevi hükümlerden uzak,
mahşer kalabalığını bırak..
cennette köşk oluşunu izledim önce,
Kâlu belada başladı aşkımız.
İlk orada sevdim seni,
Kâlu bela nedir bilir misin?
Kara kalemle yazılmış gönlün gönlüme,
kaderimin hangi satırı sensin?
iki kelam edebilecek miyim seninle ?
nasibi min hangi tarafı sın sen?
zerre zerre gönlümün her köşesinde,
hangi silgi silebilir ki seni?
Kırgınım.Herşeye dayanıyor oluşuma, kopan fırtınada yelken açtığım denize, gülünce yüzümde oluşan izlere,beni güçlü olmak zorunda bırakan herkese, kırgınım.yaşadığım zorlukların üstesinden gelişime,sonbaharda teselli verdiğim ağacın gölgesine, yaprakları tek tek topladığım için ellerime, üstünü yıldızlarla örtüğüm gecenin karanlığına,en çokta kendime, kırgınım hep kimseyi kırmamak için kendime olan kırgınlığımada kırgınım kimsesiz oluşuma,kimselerle olmayışıma,yine kendimle başbaşa kendime kırgınım.
Körü körüne bir ağrı
sağ tarafımdan başlıyor sol tarafıma inat
peyderpey buluşmalar bitmiş bile
yavaş yavaş avuşturduğum gözlerim açılıyor
Yeni bir güne
alışık olmadığım bir sabaha
Senden sonra bir daha kar yağmadı memleketime, o çok sevdiğin gök mavisi şalını örttüm omuzuma..ufukta bekleyen kuşlaradır hitabım, ince ince dokunmuş rüzgar saçlarıma. Umutlardan ne haber? soğuk memleketim yazı görmedim,ağız dolusu kahkahalarım yok.Sıcak diyarlara uçan kuşlaradır hitabım, uzak iklimlerden ne haber?ben hiç yazı görmedim.Senden sonra gülmedim,ağlamadım buz kesti tenim, senden sonra sanki senden önce yaşamadım.. sonra nemi oldu? Özgür bıraktığım kuşlar, dağların yamaçlarında tutsak kaldı. Yüreğim kafes oldu, içinde hayalin kaldı.. ayakkabılarım eskidi giymek hayal oldu ,saçlarım ağırdı Ömür ziyan oldu,sonra nemi oldu?herkese hak ölüm bana uğramaz oldu.
Dumanlı dağların karlı yokuşları gibiyiz seninle
senin üstünde kar taneleri
benim çıkılmaz patikalarım
mevsimsiz iklimler gibiyiz seninle
ne yazımız sıcak,ne soğuk görür kışlarımız
baharlar hicranda,vuslat belki nasip
Ahuzar etti derbeder sinem'e çektiğim her ne varsa
direnir oldu kalemler Arzu halimi yazamazlar artık kum fırtınasının sessizliğidir bu dizlerim de alışık yağmursuzluğa.. kaçı arsız,kaçı kör ,kaçı sağır ,kaçı yüreksiz bunların?toplanmışlar Menekşe kokulu bahçeme.. asırlar öncesinin yolcusuyum çaresizlik girdabında,sığınacak limanları mı yok
tek tek vuracaklar hançeri sırtıma
merhametim Sen şöyle dur!
aklımla baş edemeyeceksin bundan sonra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!