Unutmak…
dilsiz bir dua gibi
ağzımda kuruyup kalıyor
çıkıp gitsen de,
bir bakışın kalıyor ardında
bir kelimen,
Sevmezdim oysa otobüs camlarını
insanın başını dayayacak
birinin olmaması ne acı...
kederle yoğrulmuş bir ömür
gözyaşlarıyla ıslanmış umutlar
ve merdaneli bir makina da iki boy küçülen hayallerim kaldı...
bırak bir tek gülüşün kalsın bana
mintanımın sol cebinde
bırak
bir tek o sermaye kalsın bana...
istemem
ne güneşi
Bitti mi !
sanıyorsun...
dört yanım ateş cenderesi
zalim bir yalnızlık pusu kurmuş
ay yüz çevirmiş geceme
yıldızlar desen kayıp
Gecenin hüznü yine çöktü yüreğime
efkârıma ay şahit
yıldızlarla ağıtlaşıyorken
yine bir oyun sahnesini sergiliyor zaman
rollerimiz hep aynı
ben hüzün oluyorum
Zaman geçer
gün karışır geceye
dalar gözlerim derin bir yalnızlığa
sus pus içinde...
mesele yokluk değil
yoksuz olmak koyar adama...
Hiçliğin ortasında bekledim
İbrahim gibi sustum ateşe
Velakin yangın dışarıda değil, içimdeydi...
Kimseler de bilmedi...
Nemruta isyan diye
Dağlara da çıkmadım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!