Bu gün muharremin ikisi canlar
Yezit emir verdi bağlandı yollar
Kerbela’ ya kondu bütün ihvanlar
Hüseyin, Hüseyin Şahım Hüseyin
Hüseyin, Hüseyin, Şahım Hüseyin
Kederlenmiş gönlüm, gülmüyor gayri
Sıladan uzağım hem yardan ayrı
Sen güldür gönlümü Yaradan bari
Gülmeyen gönlüme gül’ ler neylesin.
Gönlüm hicran dolu yastadır başım
Bir kad’ ra men’ iden şad oldun gönül
Topraktan yeşeren filizler gibi
Gün geçtikçe yaprak verdin, dal verdin
Esen yellerinen avundun gönül
Yel estikçe efil, efil eyledin
Aşkın okyanusu beni boylasa
Ne gam keder kalır, ne serde benlik
Sevdiğim fermanın boynuma assa
Ne gam keder kalır, ne serde benlik
Canan ile ahde vefa eylesek
Ey benim Efendim, Şahım, Sultanım
Göster gül yüzünü görmeye geldim
Ey benim Efendim, Şahım, Sultanım
Eşiğine yüzler sürmeye geldim.
Tut elimden dağdan dağa at beni
Bir yüksek yerde olsun mezarım
Deniz’e nazır.
Bir çınar ağacının altında
Başucumda bir çoban çeşmesi
Ovaya nazır.
Geçen bunca zaman
Duyulan nefret, çekilen çile
Yetmedi seni unutmaya
Yetmedi.
Unutacağımı sanmıştım
Selam vermez oldu Bacım, Kardeşim
Rüsvay etti beni ele sırdaşım
Ekmeğimi paylaştığım yoldaşım
Ne aradı, ne de sordu evladım.
Ne bir dostum kaldı, ne ülküdaşım
NE DEMOKRASİSİ
DEMOKRASİ- MEMOKRASİ İSTEMEM
Sırtıma giyecek libas yok beyler
Özgürlüğü alan olsa satarım
Önüne bak, henüz gözün görürken
Kör olduktan sonra ağlaman boşa
Ayağını taşa vurma yürürken
Yerde sürünürken çırpınman boşa
Kul Seyidim Dünya yalan düş’te gör
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!