Şeyis Yalçın Şiirleri - Şair Şeyis Yalçın

Şiir kokan bakışların uğradı bu sabah,dişleriyle ezmiş kendisine batan bazı cümleleri,bazı cümlelere o kadar cömert ki,ekmek gibi öpüp başına koyuyor sanki.özenle seçilmesede, kelimeler bir serseriyi sersemletecek incelikte.ve insanın kimyasını bozabilecek mahiyetteki inceliğin, zerafetiyle bütünleştiği bir ses yükselir kulaklarımda.nezaket in, her hangi bir kadında isim olarak kullanıldığını duyduğuma pişman edecek vakur bir duruş,bakınca yanağındaki gamzenin oluş biçimine,uyanmak istemediğim bir düş olursun gözlerimin açılmaktan korktuğu kapaklarında.bakışlarındaki kiri pası kipriklerinin kalkanlarına takılmış,o saf sadeliğin yaydığı enerji için, anlı şanlı kaç falcı servetini döker bilirmisin sen.kaç muktedir şuan yerimde olmak için, şanını şöhretini ayaklarının önüne serer acaba.uyanmakla uyku arasında bir yerdeymişim gibi,uyanırsam bu düş biter korkusu ile ,dalarsam ellerimden kayar gider duygusu arası sarsıcı bir korku.sözleri olmayan bir şiir daha oku sevdiğim gözlerinle,bakışlarından süzülüp açmaya korktuğum gözlerime dolan.bu araftan nasıl çıkarımdan,çıkmak istiyor muyum gerçektene giden araftayım.ne tarafa dönsem, manzaramı doldurduğun tarafa bakmaktayım..

Seni çok seviyorum lu bir cümlenin, inanılmaz ağırlığı var dilimin sinir uçlarında.vicudumun kuş kadar hafiflediği,bakışlarımın keskinliğinden eser kalmadığı,alabildiğince manalı bir atmosferin havayla kokunla sentez oluşturup,yüzüme aşkla dokunuşunun içerime bıraktığı serinlikvar.hani göremezsin ancak öyle bir hissedersin ki,öyle bir hazla özlemle gülümsersin ki,hasretinin yüreğindeki süzülüşünden kopan kokusunu,ondan daha çok özlediğin hisle karışık bir ruh hali ile, sana sarıldığını hissedersin.fiziksel bir dokunuştan çok öte de öyle duygusal bir sarmalayış var ki,hani suya dalıp çıkarsında saçının tek bir kuru teli kalmaz ya hani,öyle bir kavrayış öyle bir kucaklayışla sarar seni.kaderinin gidişatına eklenmiş muazzam bir varlığın,varlığıyla ödüllendirilmiş olmanın doyumsuz mutluluğu vardır.bazen önünde bir rehber,bazen yanında bir yoldaş,bazen biraz gerinden takip eden yorgun bir savaşçı, bir metre kare çapında alan içinde etkisinin hiç bitmediği o çekim gücü ile,sürükleniş biçimimin mucizevi sürdürülebilişi. çevremdeki şaşkın bakışların,bir açıklamaya ihtiyaç duymadan halimden anlamaları.kimin nereye gittiğinin farketmediği birbiriyle kesişip ayrılan yolların, sembolize edilmiş patikaları.önceden haber verilmiş.işte geliyorlar,o ve hayalinin resmedilmiş sureti,açın yolları dercesine dile gelen yol kenarındaki çakıl taşları.itinayla kaldırılmış engeller ve arada bir duyduğum kuş cıvıltısı,çiceklerin mevsimini beklemek istemeyen bir sabırsılığı, var bu sabah,tabiatta henüz gelmeyen baharın kendine has o itibarı bir de kıskançlığını gizleyemeyen,lakabından hic haz etmeyen kara kışın içimi bile ısıtan bir ayazı var.yağan kar sadece doğaya yeni bir bakış açısı getiriyor,sonra gökyüzünde rengarenk bir kuşak beliriyor,bir ucu başımın üstünde,diğer ucu görebildiğim ancak tahmin edilemeyecek kadar uzakta, fakat beni yıldaramayacak,hırslandıkça hızlandıracak bir mesafede olan, senin başının üstünde.