Beklemekten yorulan sızılarım gün yüzü görmüş cümlelerimle aşk denizine dökülmekte.
-Sense kızlığının Kızıldeniz’i gibi Musa’nın kızlığına soyunmuşsun. Her, erkek bir sihirbazdır. Sihirli yılanları,belki sihirden öte yalanları vardır.
-Ya da haz kulvarının en iyi koşuşucu olduğundan sözsüz masallarıyla ruhunu etkiler.
-Bir ip üstünde onlarca cambazlık numaraları.Hangisi gerçek,hangisi gerçek bilinmezlik kadar sıkıcı.
-Bu yüzden her kız gibi Musa’nın kızı olmayı denedin.Bunca sihirbaz arasında gerçek aşkı anlamak için aşkı, gerçek sevdayı, düzgün duruşu, temiz algıları, güzel yarınları, içten cümleleri denetleyici asan vardı.
-Önce beni cümle sihirbazı sandın.Önce dünyanın en büyük aşk yalancısı sandın.İp üstünde aşkı yürüten cambaz sandın.Sanrılar gibiydi sandıkların.Sonra, baktın ki gerçekten mistik bir ermişin kitabından sözcükleri yediğimi görünce teslim oldun güzelliğinle…
-Harabe olmuş harbiliklerim vardı. Mert olmanın erkeklik kitabından silindiği psiko-hüzün çağında mertliğimi sundum. Asan ile içteki yasan ile farkına vardın.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta