4/ Su lehçesi
ömrüm, gel, buyur
turuncu bir yağmur
bir yok hayatın
ezberini çalıyor
güne sırtını dönüp
bir kâbus saksıda
buruşuyor akşamlar..
acı, eflatun bir
ay kasırgası
çarpıyor kapıları..
yeşil nohut gözlerimin harman yerinde
sağanak hüzün geçişleri.. birer acı göl
sanki ruhumun gurbet yanı.. küflü dilek
uhrevi boşluk.. su lehçesi kirpiğimin
güvertesinde bulutlar.
5/ Düden yangını
ömrüm, gel, buyur. Kambur ve yaşlı
çam kırılganlığıyla vedalaşıp çıkar ya
boşluğundan/loş odalar kölesi insan
mezar buluntusu tablet dudaklarında
hüzün küfleri/çizer ya kaya yağmur-
larından kalma yeşil inciri.. dışarda
hemen kapıda/bedene kanla çizilmiş
amerikan yapımı bir utanç tablosu
karşılar ya bizi hane hane enstantane
dili ağzında kırk düğüm Guantanamo
tutsağı çocuklar.. sıradan bir adım önde
teniyle teması kesik.. yürekte açtığı
acı artezyan taşar ya gözlerden
Düden yangını.. başlangıç dizelerim
olur hep. yanar utancından şiir(ci)
utanmazutanmazutanmaz i n s a n l ı k...
6/ Düş kurma mevsiminde
ömrüm, gel, buyur
bu düş kurma mevsiminde
y a l n ı z l ı k
kırmızı, derin yakalı
dudaklarımın izi olmasa da
har'ı lâlezar teninde
dip komşu
iki kumru
memeleri
gönül yakınım olur..
7/ Vantuz ve zıpkın
ömrüm, gel, buyur.
açık koydum sonsuzluğa
ucu bucağımı
gözlerimi yokladım
düşünceden önce
orda olmayışımdan
gecikti buluşmalar.
hayıflı buldum yatağında/sesli okumasını
unutmuş su. içi ısınmış. çözmüş düğmelerini
içimin yaylasına çıkmış Antalya.. yakılmış
şiir yıkıntıları altında Yunus beni arıyor.
ben şairi. hayatla zaman arasındaki çatlakta
oyalanıp duruyor tuvaldeki resmim. bir guguk
kuşu azarlıyor benzimdeki at oynatan sarıyı..
Kayıt Tarihi : 28.11.2009 09:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!