Simsiyah dumanlarla güneşe kafa tutan
Çelikten yüzen devler
Her biri ayrı volkan
Kükrediler ateş yağdı kıyıya
Engel olamazdı ne tunç ne mermer
Ama martın onsekiziydi
Şehit olduysa da askerin çoğu
Seyid Onbaşı diriydi
Geçiyordu gözünün önünden
Koskoca bir zırhlı
Başı Çanakkale'de Batı Avrupa'da kuyruğu
Hem de öyle kibirli
Küçük dağlardan geçtim büyük dağları da ben yarattım der gibi
Ben dedi sana gösteririm şimdi
Ateş menzilimdesin tamda
Döndü arkadaşlarına baktı
Haydi gülleyi sürelim diyecekti topa
Diyemedi
Hepsi de ulaşmıştı şehadete
Zırhlı geçiyordu düdükler çalarak
Nerdeyse nerdeyse menzilden çıkacak
İşte o zaman evet o zaman
Korkunç düşünemiyorum
Payitahtımı padişahımı halifemi esir alacak
Köle kılacak islamı
Dayanılır mı
Zihninden bunlar geçiyordu
Yarap bana güç ver dedi
Bismillah Allahü ekber
Sarıldığı ikiyüzonbeş okkalık
Gülle topun namlusundaydı
Nişan almada Seyid Onbaşı
Şimdi tam sırasıydı
Rast getir Allah'ım yardım et Rabbim
Bismillahirrahmanirrahim
Ateş
Ve gözlerini yumdu onbaşı
Eğer vuramamışsa vuramamışsa eğer
Neylerdi bu kolları neylerdi bu başı
Neye yarardı yaşaması
Bana da şehadet ver Allah'ım dedi
Gözlerinde yaş
Ümitsiz baktı Boğaza doğru
İşte koskoca bir dev
Gövdesi çelik olsa da batıyordu
Battı daha niceleri
Dünyanın en büyük armadasıydı
Ama daha büyüktü Seyid Onbaşı
Ettiler gemiler yüzgeri
..................................
Yıllar yıllar geçti
Zengindi savaş kaçkınları
Devlette dayıları vardı
Sahip çıkanı yoktu yosuldu Seyid Onbaşı
Sarı saçlı bir kumandan gözleri çakmak çakmak
Karesi'ye geldiğinde sordu kızarak
Seyid Onbaşı nerde bana bulun nerde Seyid Onbaşı
Aradılar buldular yoksulu
Ayıp olur dediler Ataya
Bir urba giydirmeliyiz buna
Giydirdiler ama
Yoksul vücuda uymadı
Koca Seyid'e utangaç Anadolu yiğidine
İltifatlar yağdırdı Mustafa Kemal
Sormadan edemedi
Elbiseler senin mi
Yok Paşam dedi Seyid
Kazada giydirdiler
Ve sonra daha daha sonra
Daha da yoksullaştı Seyidler
Çeşme başlarında hortumlar ellerinde
Suları kendilerine çevirdiler
İslamdan imandan nasipsizler
Kayıt Tarihi : 18.3.2007 00:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Seyid Onbaşı Karesi'den (Balıkesir) bir yiğit.18 Mart Çanakkale deniz savaşında bir insanın kesinlikle kaldıramayacağı ağırlıktaki top güllesini namluya sürüp zırhlı bir düşman gemisini batırmıştır.Diğer gemiler de Nusret Mayın gemisiyle Yüzbaşı Hakkı Bey'in 17-18 mart gecesi zifiri karanlıkta (düşmanın temizlediği mayınların yerine) döşediği mayınlara çarparak batmış veya yaralanmışlar,geri dönmek zorunda kalmışlardır.Çanakkale zaferi olarak kutlanan olay budur.
Gözlerinde yaş
Ümitsiz baktı Boğaza doğru
İşte koskoca bir dev
Gövdesi çelik olsa da batıyordu
Evet sevgili dostum, Çanakkale'de anılacak o kadar çok kahraman var k, ayırımsız hepsi aynıdır. Ama 275 kg. lık mermiyi topun ağzına sürmeyi değil denemek düşünmesi bile hayalken neticesinin nerelere getirdiğini biliyoruz bu savaşı.
Ben de Çanakkale ile ilgili olarak hem yeni hem de önceden 2 şiir olmak üzere toplam üç şiir yazan birisi olarak tebrik ediyorum yüreğinizi.
Kaleminiz hiç susmasın.
Saygıyla.
Malesef o değerlerimize sahip çıkmasını korumasını bilmiyoruz...
Bir öğrenebilseydik!
Tam da senei devriyesinde bu güzel olduğu kadar değerli,hatırası çok derin şiirinizi paylaşımlarınız için sizi kutluyorum...
Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (11)