Be hey Canım üstad be hey can dostum,
sana hocalık mı ögreteceğim.
anlatırsan anlat şiiri artık,
boş laftan bıkmışım anlat gideyim.
Kalbimin sesini yazmayayım mı?
Biz iki ayrı
Karşılıklı duran
buzdan kuleydik
Güneş vurdu eridik
Rüzgar esti eridik
Sularımız bile
Geldiğinde güneş doğmuştu içime
Bakışlarında gecelerimden arınmıştım
Bitti yaşamım derken
Sen gelince
Yaşama yeniden
Seninle bir ömür birlikte
Garibin yolunu karanlık bürür
Garip karanlıkta kör topal yürür
Uzaktan geçse de köpekler ürür
Yürü babam vakit varken gidelim
Ziyaretin kısası makbuldür derler
SAATLER (MUALLA ASLAN)
Bilmezlermi bu saatler
seni nasıl beklediğimi?
öyle! gailesiz uzarlar.
Görmezlermi ki
Nice emeklerle bahçe donattım
Solmuş gülden tomurcuklar yarattım
Diken battı yüregimi kanattın
Şimdi kalbimdeki yer paramparça
Hadi çık kalbimden koştur atını
Kagıt bir gemiyle yola çıkmışız
Dış boyasına aldanıp
Açıldık uçsuz bucaksız bir denize
Acemi kaptandık ikimiz de
İlk fırtınada su aldık
Yetmedi
Hep çınarım derdinya
Şimdi veda ediyorsun
O çınarı yıkıpta gidiyorsun
Ardında yıkık bir çınar
Gözyaşlarını akıtan
bir pınar bırakıyorsun
Rüzgarın saçlarında ıslık çaldığı
Gözpınarlarının
ağlamaktan naçar kaldığı
Ve
İçinde kopan Fırtınanın
yüreğini paraladığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!