Upuzun bir yol ertesi dinginliğimiz
durmadan bekliyoruz
ve sessizce irkiliyoruz akşamlarda…
Aslında tüm ikindiler yakılmalı diyoruz bazen
samimiyetimiz yalan oluyor ukala yamaçlarda
güldükçe dürtülerimiz tuhaf tuhaf bakıyoruz güneşe
Kopuk ihtimaller bunlar
kaldırımlar bize göre değil
hem satın alınmış uykuları da sevmeyiz…!
….bir uzak bakışta eskimiş kimsesizliğimiz
Tempo tutuyorduk yediveren güllerin skalasında
bir renge tabi oldu statik devinimler
ve her yanımız biraz kuşatma altında
sonra
hep sonra
cimri çobanlar güttü yalnızlığımızı
...ve kapı çalındı
Kim ola ki bu gelen
Amaaan…
Seyhan yine mi sen …!
ne istiyorsun benden
yahu konuşmadık mı daha önce
ya yalancı olacaksın
….ya yalnız kalacaksın diye
Bak söyleyeyim prensler mor ata binmez
bağ bozumunda uzatmaları oynuyordu yalın ayak bakışlarımız
biliyorum Seyhan
prensler öldü (!)
ve faili meçhul masallarda kısaldı saçlarımız
kaç yaşındaydık biz
biberonumuza mutsuzluk doldurduğumuzda
ya da hangi baharda unutmuştuk perilerimizi
bu kelebek kozasına girmeden önce de
hep ağlar mıydık böyle
Seyhannn…
bak yamalamaya başladık hayatımızı
gel sen bir daha düşün
siyaha boyamayalım atlarımızı
Kayıt Tarihi : 10.4.2006 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
biberonumuza mutsuzluk doldurduğumuzda ' Harikasınız, başka söze gerek yok. Tebrikler, sevgilerimle.
içten tebrikler...
bir renge tabi oldu statik devinimler
ve her yanımız biraz kuşatma altında
sonra
hep sonra
cimri çobanlar güttü yalnızlığımızı
...ve kapı çalındı '...şiir müthiş bir kurgulama maharetiyle devam ediyor
TÜM YORUMLAR (8)