Giremedi yurduna kanlı Moskof postalı
Süzüldüğün sürece, gökte, Kafkas Kartalı
Pençelerin kılıçtı, canavarlar korkutan
Otuz yıl istilacı düşmanı uzak tutan
Düşmanın bile saygı duyuyordu şanına,
Çatık kaşın, heybetin, aklın ve imanına
O semalar vatanın, yolun İslam yoludur
En ücrada bir bulut hala sana borçludur
Dağlarında tekbirin, tevhitlerin dönüyor
Kar gibi Kafkasya’nın yanıyor içinde kor
Naiplerin yanında sendin imame taşı
Sendin o gazavatın Hakk’a ram olan başı
Senden sonra kalmadı yurdunun tadı, tuzu
Nerede o atların göğü bulayan tozu
Nerededir aniden baskın vuran cenk eri
Nerede sinelerde çarpan kama sesleri
Nerede kar beyazı sarıklı, nur başlılar
Nerede yiğit gençler ve mücahit yaşlılar
Nerede düşmanları ürküten gür nefesin
Nerede gönüllere yön veren özgür sesin
Adaletin kınında kılıcını parlatır,
Tanımazdın hükümde annene bile hatır
Sanma ki, bir gün olur unuturuz bunları
Destanınla büyütür dedeler torunları
-21 Mayıs günü toprağa kaldı çile
Son Kafkaslar vuruşup düştüler kanlı ele
Sürdüler kalanları yaşlı, çocuk demeden
Dipçiklerin ucunda ve hiçbir şey yemeden
Milyonla Kafkaslıyı katleden zalim öfke
Gemilerin alnında, Soçi’de kara leke!
Karadeniz yutarken yüz binlerce şehidi
Kafkasya’da nefesler yeryüzünden silindi-
Mezar taşın solurken Şamilim, Medine’ni
Kalanlar hala yetim, bekliyor hala seni
Cemaleddin Gazi’nin toprağı sana hasret
Çınarın boynu bükük, yaprağı sana hasret
Seni bekliyor hala Hacı Murat, Dudayev
Seni bekliyor hala Aslan, Şamil Basayev
Kafkasya’nın hutbesi hasret keskin diline
Kafkasya’nın destanı hasret Şeyh Şamil’ine
Kayıt Tarihi : 23.12.2024 20:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!