Osmanlı Türk Devleti devlet-i ebed müddetti.Yani sona ermeyecek devletti.Erdi mi sona? Şimdiki tarih kitapları erdi yazıyor ama,ben ermediği kanaatindeyim.Sadece rejim değişti.Yüz yıl sonra böyle yazacak tarihler.Çünkü Osman Gazi ruhuna sahip Alperenler eksik değil toplumda.
Osman Bey sık sık Şeyh Edebali'yi ziyaret ederdi. Şeyhin tekkesi uzak olduğundan zaman zaman yatıya da kalırdı.
Yine bir gün geç vakitte ziyaret tamamlanınca şeyh gitmesine izin vermedi ve misafir olarak kalmasını istedi.
Osman Bey odasına çekilince yatmadan önce duvarlarda göz gezdirdi.Sönük ışığın aydınlığında duvarda asılı duran Kuran-ı Kerimi görünce içinde bir ürperti hissetti.
Yatmadı,yatamadı.Sabaha dek Kuran okudu ve tefekkür etti.Geçmişi geleceği düşündü durdu.Peygamberimizi ve peygamber yoldaşlarını düşledi.Allah'ın sevgisini kazanmanın sonsuz arzusuyla yandı tutuştu.
Sabah namazını kılıp,düşünceyle duvara dayanıp uyuklayınca,uyku ile uyanıklık arasındayken gaibtebn bir ses duyar. ' Osman,Ey Osman! Benim kuranıma bu denli saygı gösterdin,hürmet ettin,okudun düşündün; ben de seni ve evladını makbul bir nesil kıldım.Öncülüğünde neslinin kuracağı devlet,senin gibi Kurana hürmet ettikleri sürece,hak ve adaletle davrandıkları sürece şanla şerefle yaşayacaktır.Biz istediğimizi yükseltir,istediğimizi alçaltırız.'
Bu devlet yıkılmamıştır, zayıf düşmüştür; hak ve adaletle hükmedecek yöneticiler zirveyi yeniden yakalıyacaklardır.
Bir başka gün Osman Bey Şeyh Edebali'de misafirken şöyle bir rüya görür.'Şeyhin göğsünden çıkan bir ay sürekli büyümektedir.Bu ay kendi göğsüyle dokununca; ay ve Osman Beyden köklerini alan bir ağac yavaş yavaş büyüyerek koca bir çınar ağacı haline gelir.Öyle büyür ki dalları üç kıtaya yayılır.Çınarın dalları altında akmaktadır Nil,Fırat,Dicle ve Tuna ırmakları.Bu dalların altında uzanmaktadır çöller,denizler ve göller...Bu dalların altındadır Hicaz,Yemen,Cezayir,Kırım gibi uzak ülkeler...'
Osman Gazi büyük bir şaşkınlık ve mutluluk içinde uyandı.Rüya güzel şeylere işaret eder gibiydi.
Şeyh Edebali,Osman Gazi'deki bu değişik hali görünce; 'Sende bir hal var evlat anlatıver rahatla istersen.' deyiverince,Osman Bey yüzü kızara kızara rüyasını olduğu gibi anlattı şeyhine.
Şeyhi düşündü.Sakallarını sıvazladı.Sonra bir gülümsem yayıldı yüzüne ve dedi; 'Hiç sıkılma evlat.Allah yanıltmasın,öyle sanırım ki sen benim kızımla evleneceksin.Çocuklarınız bütün dünyaya hakim olacaklar.Adalet ve huzur içinde ilelebed payidar kalacaklar.'
Osman Bey utandı önüne baktı baktı.Şeyhi de konuşmadı bu sürede...Belki ikisi de gelecek müslüman Türk asırlarını hayal ediyorlardı.
Sonra kalktı Osman Bey,şeyhinin elini öpüp izin istedi.
Çok geçmedi Osman Beyle Şeyh Edebali'nin kızı basit bir düğünle evlendiler.Düğün basitti ama kurulacak devletin temelleri tarihin hiç görmediği kadar sağlamdı.
Orhan Gazi ve bütün Osmanlı padişahları Osman Bey ve Malhatun'un çocuklarıdır.
Allah rahmet eylesin.
Mevlüt YanarKayıt Tarihi : 13.12.2007 03:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!