hurma ağaçları gazze'de
boyunlarını eğdiler paylaşmak için
acını gökyüzünün beyaz gömlekleriyle
koparken bedenin düğmeleri ruhundan.
köklerinden acının rayları geçerken
çölün,rüzgarların kayışı koptu
akdenizin dalgalarında,oturmuşken
kırık boyunlu gölgeler bedenlerimize,
güneşin dizlerine dağlar çöktü.
bir şafak vaktinde filistinde
ve esaretin tüm beldelerinde,
yüzümüz eskidi gözyaşında.
mezarları açıldı içimizin
başsız umutlar kalktı ayağa ilkin
kanının gücüyle,sonra
ölümler rafa kalktı ebedileşmenle
ey şehid!
sen ki gökyzünün mendilisin
seninle siler yüreğimizi rabbimiz
sen ki huseyn'in varisisin
seninle şahlanır yüreğimiz.
sözcükler ikiye ayrıldı mateminden
toprağın gözleri oldu gözlerin
sadece gökyüzüne bakıyorsun
portakal ağacı yüzün
kumaşı oluyor tutsak şafakların.
öldü diyorlar senin için
hayır, ekilmesiyle bir bedenin
toprağın uykusuna
gökyüzünde yeni yıldızlar boyverir
öldü diyorlar senin için
hayır,
her yürek seni büyütüyor
kanın bir gürz gibi indi
karanlığın kafatasına,
sapana koyulan her taş
tanır seni
bulutlar hüngür hüngür ağlasada arkandan
kavuştun sen muradına
ey davud un mirasçısı
kış mevsiminde açan kır çiçeği
buzlarının düğmelerini söktün
bacaklarını kırdın gecenin
doğması için güneşin
tutsak penceremize,
yırtmaçlarında çölün
duaya duran kumlar
insan seline dönüştü meydanlarda.
ey davudun mirasçısı!
gölgelerini sürüyorlar güneşinin üzerine
karanlığın ipliği yalanlarıyla
yeryüzünü gökyüzünde asılı tutmaya
çalışıyorlar.bak çoçuklar sadece senin adınla
yeşertiyorlar yüreklerini yumruklarında,
zeytin ağaçlarının asılı kaldığı suratımıza
senin kanın getirdi bahar müjdesini.
dünya gördü,sen oturamazdın,
bir kadın asarken gözyaşlarını,
çığlıklar boğazlarken toprağı,
sen gecenin boynunu vurdun.
ey davudun mirasçısı!
ağlamak yok bugün
kavuştun muradına
gözyaşı akıtmak yok
ancak imrenilir sana_palo
Kayıt Tarihi : 1.4.2005 10:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!