Seyduna Şiirleri-Sözüm Sevda Üstüne-

Ve gözlerin gelir geçer içimden
Korkulu ürkek
Ve bir okyanus gibi engin
Gibi mahsun gibi derin
Gibi yalnızdı gözlerin

Sakla buğulu bakışlarını
Her bakışın hançer yalımı olur
Sol yanımda
Sol yanım vurgun
Kanar geceler boyu bakışlarınla
Kanar en derinden
Ve ben gene sevgini yudumlarım işte
Sarhoş olurum aşkınla
Yokluğuna inattır toz pembe hayallerim
Ayaz vursada yokluğunda gönül bahçemi
Seni baharmışsın gibi düşünüyorum
Gibi yağmur gibi toprak
Gibi sen kokar düşlerim

Sensizlik besler hasretimi
Hasretini dokurum sensizlik tezgahında
Sende bulurum her kaybedişimde kendimi
Sonra….
Sonra her gece bir işkence başlar
Gözlerin çarmıha gerer kaşların asar beni
Bir damla yaş olur önce
Sonra sellere döner
Yağmur taşkını
Ellerinin uzaklığının verdiği acı
Her anım uçurum olur sonra
Uçurumlarda kaybederim kendimi
Sevdanın en aymazı olur sana tutsaklığım
Tutsak şiirler yazarım mısra mısra
Ölüm tanımaz işte o zaman yüreğim
Gibi çılgın gibi cesur
Gibi korkusuz hislerim

Ve sonra,
Yine gözlerimi geçirip şafağın sırtına doğrulurum
Senle dolu ama sensiz bir güne doğar yine güneşim
Her neye baksam sen olur sonra
İçtiğim suda sen
İşimde aşımda
Damarımda kanımda
Ey sevgili en sevgili
Seslenişim sanadır çığlık çığlık
Duyuyormusun
Ordamısın
Bir ses ver
Bir çığlık
Bir ıslık gönder
Bir ateş yak ne olur
Yüreğime can olmaz isen tükeneceğim
Hazanda yaprak yaprak
Hazanda yağmur yağmur düşeceğim toprağına
Geri dönüşü yok
Zulamda saklıdır aşkından sabıkalı bir bahar
Gibi yeşil gibi taze
Gibi ıtır kokusuyla

Susmak eğil aşkın dili
Konuş ne olur sevgili
Tüm cümlelerim öznesiz kaldı sen susunca
Susuşlara kurban etme sözcüklerimi
Özlüyorum de
Bahar bahar kokun sarsın gönül bahçemi
Seviyorum de
Ben en çok sesini sevmiştim biliyormusun
Memeden kesilmiş bebek gibiyim
Sen sesini benden alıp gittin gideli
Şimdi anlamı yok ki baharın yazın
Gülüm Azrail gibi senin susuşun
Gibi ölüm gibi mezar
Gibi sessizdi dillerin

Anlattım sensizliğimi o sabah yıldızına
Soldu sanki gül gibi kayıp düştü avcuma
Bitir artık bu hasreti sarıl Allah aşkına
Tükenir yıldız semada dayanmaz yalnızlığıma
Ellerin avcunda yar eli
Bir kalmışım çaresiz
Bir benim bak kul başıma
Seni söyler her dem dilim
Şikayetim yaradana
Duy artık bu isyanımı duy artık ne olur hey hak
Gibi çığlık gibi isyan
Gibi yakar her yanımdan

Aşkım mülteci kalbine
Sığınacak limanım yok
Yar kolların barınağım
Başka hiçbir umarım yok
Tükendi bak çarelerim
Tekendi bak takatim
Tükenmiyor nedense bu içimdeki mimli sevgin
Aşkı okumuş Mevlana
Aşkı demiş o Yunus
Gibi türkü gibi şiir
Gibi seni söyler dilim

Kangrenleşmiş özlemlerimin gizli öznesi
Gittin gideli kalmadı ki yaşamanın hevesi
Yüreğime şavkı vurmuş gayrı hüzünlerin
Hüzün renginde bakmada gayrı gülüm gözlerim
Hazana gebedir artık bütün mevsimlerim
Günlerim firari geceler mahkum
Sebeb-i suçumdur gülüm yar sevmelerim
Sev dedi yüreğim vurulmuşum
Hiç sorgusuz yargısız
Sallanır yüreğim darağacında
Kaderi buymuş meğer
Sevda bahçesinden gül derenlerin
Be hey güller içinde güllerden güzel
Sana vurgun sana hasret
Bu gözler yolun gözler
Gibi hazan gibi yağmur
Gibi ıslaktır gözlerim

Şimdi bütün mesele
Düşlerden uyanıp gerçeğe dönüvermektir
Meğerse aşk
Buldumla taçlanan bir güzelliği
Rüya sahnesinde dansa kaldırmasıdır yüreğimin
Hey gidi saçları rüzgara süvari
Delikanlı düşlerimin güzel kızı
Biliyorum bu masum sevmelerin
Ayrılığa gebedir
Bir kez dön bak geriye
Kimler geçmiş o sahneden
Herkes sevdim der ama
Mühür gibi yüreklerde
İz bırakan bir tanedir
Sanma payidar kalır
Yürekte faslı bahar
Yazı var güzü varda
Er geç kışa gebedir
Yokluğum bin pişmanlık
Varlığımdan geçene
Kalan ah ü figandır
Eden bulur sevdiğim
Eden bulur nihayet
Yanar durur ebedi
Kor onun içindedir içindedir o korun
Gibi veda gibi ölüm
Gibi eyvahtır sonun