Seyduna Şiirleri-Hasretimsin-

Süleyman Köse
276

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Seyduna Şiirleri-Hasretimsin-

Yine düştü hayalin gecemin soğuğuna
Yine sebepsin gülüm akan gözyaşlarıma
Yokluğun benzer ey yar mezarın çağrısına
Toprak sarmadan canımı gel yar sen bas bağrına

Hasret çekmek midir söyle sevdaların töresi
Yeter çektiklerim yeter allahından bulası
Kanar durur yüreğimde gözlerinin yarası
Sür dudağın dudağıma budur derdin çaresi

Sevda bu söyletir işte yar aman aman aman
Kürt ilinden yar sevmek güzel ama pek yaman
Bin yıllık yoldan gelsem de bulurum gene derman
Tenimi gül tenine sürdüğüm zaman

Rüya bana ak gerdana baş koymak
Uzaksın en sevgili uzaksın bana uzak
Sensiz dünyam cehennem, cennetler bana tuzak
Uzak bana sevgilim kollarına sığınmak

Razıyım ben yanmaya gözlerinin harında
Su bakışlım kömür gözlüm seninim bas bağrına
Talibiyim ben varmaya vuslatının tadına
Girdiğim tüm yollarım yine çıkmada sana

Papatyalar söylediler seviyormuşsun sende
Öyleyse nedir bu naz bir öpücük versende
DİYARLI’nın kabulüdür o nar-ı cehennemde
Kor dudağını süreydi gül kokulu sinene

Hanidir gelmez haber ıradığın diyardan
Bir selam gelsin yeter şahrud’a seyduna’dan
Bir gün birden çıkıp gelip saraydın usulcadan
Bu sevda emir bize bil gülüm yaradandan

Süleyman Köse
Kayıt Tarihi : 22.11.2009 01:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yitik öyküdür Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan İki ayrı yürekte durmadan kanayan Seyduna’yla Şahrud Yüreklerin akarken bıraktığı izi Birbirlerinin gözlerinde aradılar. Yoktu. İki iklim farkıydılar Ne zaman göz göze değseler Yangın çıkmayacak denli uzaktılar. Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı Üçüncü bir kente düşmüş suretleri Şahrud gökyüzü geliniydi. Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri. Bir solukluk rüzgarda bile Usul usul kanardı gelincik bedeni. Seyduna yeryüzü cehennemi. Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı, Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi. İki iklim ayrıldılar. 'Ya Şahrud! ' dedi Seyduna 'Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm. Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun. Su gibi git.' Şahrud’un yüzüne keder mayın gibi durdu. Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu. Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak, Yüzlerine oturdu. Rivayet odur ki, Şahrud vardığı denizlerde hala Seyduna türküleriyle uyanmakta, Seyduna, Şahrud’un gözlerinden kalan Masalla yaşlanmakta.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Süleyman Köse