Şeyda Kaya Şiirleri - Şair Şeyda Kaya

Dalları kırılmış ülkemin,canı yanıyor toprağımın, taş taş üstünde kalmamış , hırçın bir rüzgar savurmuş evlatlarını,tufana kapılmış, kanıyor! koynunda evladı can vermiş analar, kardeşler, babalar...,Sarmaktan başka çaremiz yok yaralarımızı!kahirlanma benim yüreğinde kor taşıyanim !sen bükme o asil boynunu , ne depremlerden çıktık beraber, asırlardır sarsılmadı gövden!ecdadima tarih, evladıma beşik,milletine sevda! Yorgun kahramanım gururlu başım! ben sana deli ,sen bana yurt..biz ölsek te sen bin diril !

Geldim gidiyorum, ehlilestim mi bilemiyorum,ne kavgayı bıraktım ne kör sağır olmayı ,geldim gidiyorum olgunluk çağının deminde! çocukluğun zirvesinde, sorsan 70 lik bir yürek, kör topal ceset! izahı yok mizahi var, geldim gidiyorum ehlilestim mi bilemiyorum , herkesin bîrseyiyim ama! şeyda olabildim mi diyemiyorum,

Filistin yaralı bir güvercin!ruhu var Filistin'in, sevdası var! Savaşıyor ve kazanıyor içten içe, kaybeden bizler iz.... herkes çok öfkeli sorsan herkes çok hazır.kınıyoruz esefle falan filan...eee ölüyor çocuklar! soluğu kesiliyor gözü açılmamış bebelerin.... kınıyoruz....eee sonra? hepsi o işte, ölen bebelere kefen , şarkılar yazılır şiir ler okunur yitilenler için, gösteriler filan , olmayan insanlığa da rahmet okunur, ne yazsam yarım ne yazsam sahipsiz, Filistin gibi viran...

Fuzuli bir nefes tüketiyoruz,yokluklara takılmış ziyan ediyoruz hayatı, zehirli kelamlar edip, karanlık fikirlerimizi besliyoruz,ne olsa daha mutlu olur ruhlarımız? Nafile serzenişlerimiz ,pürneşe, kaosa sürükleniyoruz.. geçmiş olsun

Sonsuzluğun sonu gelmiş gibi, genç bir ruhun heyecanıyla çıktığımız yollar bitmiş gibi, sağır bir gecede dilsiz şarkılar , yükselerek arşı aşmış gibi, Arabeske kaçmış bir hayatın sarmalında kalmış gibi; koşmuş koşmuşsunda havalanarak sabrın taşmış gibi; beklediğin bir asır yolunu şaşırmış gibi,sahi!sende gôrdünmü hayatın en dibini?

Sen bir gökkuşağısın kalbimin terasından izliyorum seni hayranlıkla, gülüşün bile rengarenk.... yağmurlu ve güneşli olmalı gökyüzün ,sana doğmalı bütün ihtimaller.. sen bir gökkuşağısın kalbimin terasından izliyorum seni

Huzursuzum günlerdir, uyumak zulüm, yemek zulüm, gülümseyen insanlara kızıyorum gölgemle kavga ediyorum, sövüyorum hesapsız, huzursuzum günlerdir, neden diye soranlara kızıyorum,ben mi deliyim sen misin gamsız? huzursuzum günlerdir kavga etsem birileriyle,yenilsemde olur, huzursuzum günlerdir deli olmak yetmiyor, tüm direnişler beyhude..

Suretleri sahipsiz kalmışsa yalnızlıkların, Kindar bir kisveye bürünmüşler, sükut olsa da yutkunduğum düğümlerim, varlık en büyük direniş değil midir? Sormayı bırakmış, alacağı cevaplardan Emin... Tüm zorluklardan payını almış kadınların sesi olsa ne olur kaybı olsa ne? Kime ne ki tek terliği ile yola fırlamış saçı başı dağılmış Ayşe'nin sebebini? Yum gözlerini kapak kulağını bir şarkı çal bir film aç birazdan geçer.... Hep geçer zaten.. Bir kadın daha Göçer gider şu dünyadan kime ne? Adanmışlığın' aldanmışlığın, vazgeçilmişliğin tükenmişliğin yok saymanın adıdır kadın"yum gözlerini kapa kulağını bir şarkı dinle birazdan geçer birazdan söner çocuğun gözündeki fer birtüten Ocak daha ve herkese feda edilmiş kendi için hiç yaşanmamış bir hayat bir nefes daha boş ver... bir şarkı seç içinde kadın olmasın mümkünse!

Sessizliğin sesi var bilir misin? Bilir misin kurulan hayallerin yıkılırken ki sesini! neler duyuyorum bir bilsen..kendimi gömer gibi gömüyorum ölülerimi! Acıyı derinimde hissediyorum, geçicek mi bilmiyorum..(kendime not:kin tut demiyorum ama unutma!)

Kayıtlara geçsin istiyorum, yüklendiğiniz onca yük,onca küfür niteliğindeki yok sayışlar ,suç sayılmalı, suç sayılmalı ,umarsız sevgisizliğinize rağmen ,verdiğimiz hesapsızca özveri emek, suç sayılmalı ruhumuzu emen derin egolarınız ... varlığınızı duvara asma çabanız ve bizim de bir okadar görünmezliğimiz suç sayılmalı bu bir serzenişse eğer, kısılmış seslerimiz suç sayılmalı