Sevgili,
Olur da, yarın da karanlık görünürse
Ay mı tutuk, güneş mi yanık bilinmezse
Yine gözlerim sana bakarken buğulu buğulu olursa
Bir deste kağıt ile dolma kalemimi unutma
Şöyle içim titreye titreye
Bilir misin?
Ümitsiz aşkın lügatında soruymuş " ya sonra"
Ve birde "ya önce"si varmış
Ve sensiz geçen yıllara mı? Yoksa sensiz geçecek olanlara mı?
Ve hep bir sensizlik kalmayacak mı?
Anlatabilir miyim sana hasreti,
Yaşadığım o sancılı gurbeti,
Kelimelerin sensizliğini, suskunluğunu,
Adını bile söyleyemediğim için yutkunduğumu,
Yüreğimin seni ölesiye sevdiğini
Kokusuz sen uyuyalı mevsimler
Fotoğrafların Sulusokak'a bakan yüzü sararmış
Beyaz saçlarım eskisi gibi
Notalara gülümser zannediyorum
Sana bakışlarım arasında kaybolur zaman
KARAR
Bir gün söylediklerinizi hatırlayacaksınız
Ya da söyler gibi yaparken suskunluğunuzun acıttığını
Bir gün anımsayacaksınız
Büyüklerin küçülebildiğini, küçüklerin büyüyebildiğini
Ve umutları bitirmek isterken nasıl körüklediğinizi,
Sende renkleri gördüm
Yakamozda o pırıltıları
Mavi gözlerindeki o bisikletini bana verir misin
Sonra belki plaklarındaki o eski şarkıları da dinleriz
Mavilim
Yalnızlığı yalnızlık ile değişen,
Yanlışları yalnızlık ile suçlayan,
Kararı düşe, düşü gerçeğe sordurtan,
Dokunan hayal kurup yerinde sayan,
Günahını bilmeyen insanlar vardır.
Ama ben hiç inanmadım
Çünkü yağmurlarda ıslandım
Üşüdüm, yorganı üzerime çektim
Şiir gibi bir oyunun içinde olmak
Küçük küçük yalancı ışıkların göz kırpması
Ve sen....
İlk manidar hayal benzetmesi
Müsvedde kağıtların yalancı şifresi
Ve sen...
Sükut yüzüğü kıymetlimiz
Yükleniyoruz tüm ağır şarkıları
Parçalanırken ağaçlarımız
İnce belimize ağıt gelir kağıt yırtığı
Korkarız kirpinin dikeninden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!