Bin bir ümit ve aşk dolu yürekle
Şeyda bir sevdanın peşine düştüm
Aşk mesken tutar mı sevdim demekle
Meğer dert yolunun başına düştüm
Ardından gittikçe soluksuz kaçtı
Dönüşü olmayan kör yollar açtı
Aklım zail olup da benden geçti
Mecnunun gam yüklü eşine düştüm
Gün geçti dert hüzne döndü gam yedim
Çile yüklü gönle hep sabret dedim
Güneşli günleri yazı bekledim
Sevda mevsiminin kışına düştüm
Belli ki yol uzun metanet gerek
Takat bitse ümit verdi gülerek
Dedim ki zamanla bükülür bilek
Sabrın döktüğü göz yaşına düştüm
Kimse görmez kendin böyle heybetli
Ben mi değersizdim o mu kıymetli
Anladım ki gönlü hüzne niyetli
Mihnetin zehirli aşına düştüm
Onun olmak için gururu yendim
Yıllarca gönlünden sevgi dilendim
O nazla büyürken ben hep tükendim
Eyvah ki bu yola boşuna düştüm
Ben aşkı uğruna müptela üzgün
Ondaki göz neden hep bana küskün
Ele gönül verdim dediği o gün
Ölüp de musalla taşına düştüm
Kayıt Tarihi : 3.12.2024 14:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!