Yazıyorum gündüz gece demeden
Yazdıkça artıyor yazma tutkusu!
Bazen uyumadan, bazen yemeden
Sızdıkça artıyor yazma tutkusu!
Yazmakla oluyor beynimin şarjı
Her an yaşıyorum duygu deşarjı
..
Siz mi beni yönetiyorsunuz ben mi sizi sınırında
Direniyor hissettiğine rağmen her sıkıştıkça da
Amerika’ya giderim oyununun devamında daha
Yorma asilliği adiliğinle denildi, hükümet varlığına!
Bir sorun varsa, anlaşılmalı, düşünce hür varlıklıdır
Acı yaşanıyorsa, konuşulmalı, duygu hür varlıklı
..
şiirlerle tanıdım
yorumlarda selamlaştık
şakayla şerzenişle mesajlaştık
mailler başladı telefonlar
yakınlaştık
ben takıldım o haşladı
..
KİMLİĞİNİZE LÜTFEN SAHİP ÇIKINIZ! ...
Dost yürekten merhaba sizlere. Kimliğinize lütfen sahip çıkınız diye uyarı niteliğinde ki paylaşımlarım dan umarım rahatsız olmazsınız. Kimlikle ilgi bilgi vermeden önce neden böyle önemli konuyu hatırlatma gereği duyduğumu izah edeyim. Çocukluk yıllarımda izlediğim ismini tam olarak anımsayamadığım, belkide sizlerinde hatırına gelen (YAŞAR NE YAŞAR, NE YAŞAMAZ) Filmini izlediğimde kimliksiz yaşamanın zorluğunu anladım.
Bazı insanlar yeterince kimliğini koruyamadığı gibi hor kullanarak çabuk yıpranmasına sebep oluyor. Kimliğiniz kötü niyetli birilerinin eline geçtiğinde, başınıza gelebilecek felaketleri tahmin bile edemezsiniz. Kimlik konusunda ki uyarımı dikkate almanız sizin menfaatinizedir. Avuç içi kadar büyüklüğünde olan değerli hürriyet cüzdanımızı itina göstererek muhafaza etmeliyiz.
Saygıdeğer dostlar: Sizlere çok önemli konu hakkında bilgiler sunmadan önce selamlar iletiyorum. Kimlik insanoğlunun dünya genelinde özgür yaşayabilmesini sağlayan özet bilgilerin oluştuğu değerli bir kağıttan ibaret. Yağmur dan, nemden etkilenmemesi için üzerine kılıf kaplanıp korunur. Kaybettiğiniz zaman da gazete ilanıyla eskisinin hükümsüzlüğünü bildiriniz.
..
DİKKAT! ... İZLENİYORSUNUZ
Saygıdeğer duyarlı gönül dostlarım. Sevgiler, selamlar ileterek söyleşimi bu konu ile sürdürüyorum.Teknoloji harikaları çoğaldıkça iletişimde, görünümde kolaylaşıyor. Fotoğraf makinesi özelliğini,güzelliğini yitirmese de meraklı kişiler yeni buluşlara heves ediyorlar. 1980 yıllarında video kaset kiralama iş yerim varken kamera da çekim için gerekli oluyordu.
O tarihler de renkli televizyon fazla yaygın da değildi. Renkli televizyon olsa da renkli yayın yoktu. Video kaseti yaygındı. Avrupa da yaygınlaştıkça filmler, müzikler ülkemize de ulaşıyordu. Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı Başbakanlık dönemin de Eğirdir kemik hastanesi açılışında kameramla çekmek nasip oldu. Teknolojiye ayak uydurmak zor olsa gerek. Her geçen gün yenisinin yenisi üretiliyor.
Mobese kameraları arttıkça suçluluk oranları da nüfus ortalamasına göre azalıyor. Trafik dede rahatlama oluyor. Radarların da devreye girmesiyle hatalarımız kolayca fark edilmektedir. İnternet ortamı sayesin dede dünyanın bir ucundan bir ucuna bakabiliyoruz. Hatta uydudan bile seyredilmektedir. Her hangi bir ülkenin caddesini, sokağını Google ye yazdığınız da büyülterek, küçülterek hareketliliği izleyebiliyoruz. Gözlemle seyahat yapabiliyorsunuz.
..
Türküm, doğruyum, çalışkanım
İlk öğrendiğim sözler oldular
Radyodan dinleyebilirdim piyes
Bakışlarımda birikirdi hevesim
...........................Türkiyemi sev! diyebilmek
Her sabah istiklal marşında hazır
..
Erkekler geceleri ölür
Erkekler aynı geceler gibi geceleri ağlar
Aynı sabahlar gibi sabahları ağlamazlar
Ama sabahları belli olur ağladıkları
Yapraklardaki çiğ taneleri gibi
Sevgilinin ellerindeki terlemiş el falları gibi
..
29 Ekim 1923
Cumhuriyeti yıkmak güç.
30 Ekim 1918 Mondros Atşkes Antlaşması
Ve millete dayatılan Sevr paçavrası,
29 Ekim 1922’de yırtıp atıldı.
Atıldı sömürgeciye cumhuriyet tokadı.
..
Nalanını, maşukunu, handanını neresinden
Oturdum seyrettim İstanbul'u Şahintepe'sinden.
Bir zar-ı bülbül dinleyerek,
Boğazın tenteneli serabını,
Ansızın inen geceyi dağların tepesinden.
Harabat-ı hayatımda renkli bir serencamdı bu,
..
Bitmedi..,
Nefes aldığın müddetçe hayat
Yanıldığını her anladıkça heyhat ve
Yaşadıkça kalpten kalbe rücu, seyahat
Hamd, şükür ve tövbe istiğfar bitmedi
Gözlerin semanın boşluğunda döndükçe
..
Benim kızım
İmzasını atar
Adresini bulur
Seyahat acentalarının
Adreslerini bilir
..
Bende benim viraneyi açtım şimdilik
Söyleyin, buyursun gelsin sude birlik
Dün biz sizi dünyaya küsmüş bilirdik
Sonrası sırtımızdan mesafeyi indirdik
*
Ben yüreğime düşeni görüyor görebiliyorum. Haylidir metruk şehrin sokaklarındayım. Kapıların ardından kös vurulmuş, kiltelerine asılan devasa kilitleri örümcek bağlayıp, paslanmış. Bir tek atisi yıllara uzanan serviler yemyeşil ve dimdik. Şu viranelerin hepsi tanıdık, hepsi bildik, nihayet biz bir ikindi ile akşam arasında sırtımızdaki vebali bir taş yapının verandasına indirdik. Küskünler ve dargınlar iklimden umduklarını bulamayınca rücu’ ediyorlardı, zemmettikleri fakirhanelerine.
..
Peygamber Efendimiz (asv) 'in mübârek lisanından İsrâ ve Miraç mu'cizesi
İsrâ ve Mirâc mûcizesi, zaman ve zemin kayıtlarının dışında mülk ve melekûta dâir sırlarla dolu Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asv) 2in muâzzam bir mûcizesi olduğundan, müteaddid tariklerle güzîde Sahabîler tarafından Peygamberimiz (asv) 'den nakledilmiştir. Bu hâdise Sahabîlerin rivayetlerine göre şöyle olmuştur:
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asv) , bir gece Kâbe-i Muazzama’nın Hatîym kısmında yatarken, Hz. Cebrail (a.s.) gelip göğsünü yardı ve kalbini Zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içine hikmet doldurup eski haline koydu. Sonra beyaz bir binek [Burak] getirildi. Habib-i Kibriyâ Efendimiz (asv) , ona bindirildi. Cibril’in (a.s.) refakatında yol aldılar.
Burak, adımını, gözün erişebileceği yerin ilerisine atıyordu.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asv) , Cibrîl (a.s) ile birlikte Beyt-i Makdis’e vardı. Orada, bütün peygamberlerin toplanmış olduğunu gördü. Onlara imam oldu ve birlikte namaz kıldı.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asv) 'in, Mescid-i Aksâ’da bütün peygamberlere imam olarak namaz kıldırması demek onların şeriatlarının asıllarına vâris-i mutlak olduğunu göstermesi demekti.
Sunulan üç bardak
..
Geliyor aklıma eski günlerim
Nede güzeldi gülümsemeler
Ağlıyor artık bu gün gözlerim
Yetmiyor silmeye kâğıt peçete
Ezber etmiştim geçen her günü
Nede isterdim çok büyümeyi
Şimdi anladım hata etmişim
Büyütmüşüm içimde kara defteri
Ezdiğim çiçekler hesabı sorar
Yediğim lokmalar oldular haram
Doyurmadan doydu zavallı karnım
Düşünmedim dünyada aç olan kullar
İçimi açta hele bir bakın
Yüreğim bin pişman artık Allah’a yakın
Unutma geçer her günü sakın
Sevaba doysun yürekler kalkın
İçersin suyu sen kana, kana
Düşündün mü? daha çok ihtiyacı olan
Yerlere döktüğün kırıntıya bak
Bastığın karınca her gün imanı tarar
Dün değil bu günü yaşa gönülden
Unutma sevgilini an hep dilinde
Yarın olurda kaparsan gözün
Sualin sorulacak bil ki ezelinden
Pişmanlık olmasın son nefeste
Gidersin o zaman rahat aheste
Toprağa girdiğin o ahir gece
Soruların cevabı dizilir deste
Ölmesin dikkat et kalbin ilk önce
Ruhuna ışık tut kararmaz gece
Kabirde yapılır bin bir işkence
Ölümün hak olup Azrail geldiği zaman
Ezber et düşürme dilde salâvat
O zaman iki dünyanda olursun rahat
Azrail kapında geldi bekliyor evet
Tut elin korkmadan vakit seyahat
Komşundan her gün sor hatır halini
Gelmiyorsa bil ki bir derdi vardır
Açmıyorsa sana yürek sırrını
Bil ki o vakit kırdığın kalpleri var
Helallik dilinle al sen dünyadan
Ölünce olmaz ki sana yine kar
Gözlerin kapanıp görmediği an
Huzura erersin sen rahat, rahat
Zennehar yılmaz
21.05.2012 13:30:52
..
Bir basari öyküsünün baslangici ve sonrasi...
Yollar baslandigi yerden 0 km.dir.
Yollara düsülürken seyahat ekipmanlari kusanilir ve ihtimalli, edinilebilir, basa gelebilir diyerek yanina alinir.
Hep hevesle baslanir, hevesteki düsünce boyutunda sevinçler, düsünceler, iç kavgalar, niyeler, nasillar, nedenler kurgulanir ve kararlara parmak basilir.
Yol zaten vardir, sen baslarsan baslanir.
Baslamazsan zaten yol fikri zuhur etmemistir beyinde;
alalade düsünce avaminda uykuya devamdir siradanlik, herkes gibi yigin misalidir kaybolmusluk.
..
sarmal serpantinlerin sevimli sermestliğinde
suspus sürüngenliğindesin s
sabah saatlerinin saadeti
sapsarı sabrı saban sürücüsünün
sessizce sevgiliyi seyreden sevdalının süreğen sükuneti
süte sabitlenmiş sabinin sabırsızlığı
..
Eskimiş zamanlar
Acı ama gerçek;
Özlemini çeker olduk,
Eskimiş zamanların,
Hasret kaldık miskokulu ekmeğin tadına.
Samimi bir merhabaya,
..
Zalimlerden, zulümkarlardan, yetim hakkı yiyenlerden bu dünyada hesap sorunuz.
Rüşvet yiyenlerden, bıçak parası isteyenlerden, dulun, emeklinin hakkını cebine indirenlerden hesap sorunuz.
Binayı, barajı, yolu bozuk yapandan hesap sorunuz.
Devletin parasını cebine indiren, devleti israfa sürükleyen, devletin parasını har vurup harman savuran haramzadelerden hesap sorunuz.
Çünkü evladınız o yolda seyahat edecek.
Bozuk yol ölümlere daha yakındır.
Yaşamını bozuk düzenleyen, yaşamını bozmuş insanların ister makam sahibi olsun, ister binlerce üniversite bitirsin yaptığı işlerden hayır gelmez.
..
evimizin en önemli yerini işgal eden
sesli resimli şu 'reklâm' cihazı var ya
hani canım
reha muhtar nam yiğidin
amerikan türkçesi ile futbol yorumladığı
manken-sunucu hatunların
..