SEYAHAT ŞİİRLERİ

SEYAHAT ŞİİRLERİ

Gülşen Şenderin

Bir sen değilsin ki beni terk eden
O gençlik, güzellik, çok uzaklarda
Zamanmış vefasız,soramam neden
Asri devir derken; kul tuzaklarda!

Çocuklar yetişti kültür farkı çok
O beklenen hürmet, saygı asla yok
..

Devamını Oku
Mustafa Ceylan

Açmışım gözümü damlı bir evde
Omzuma takılmış nazar boncuğu.
Efsunkâr bir manâ gizli her şeyde
Arıyorum halâ mahzun çocuğu...

Söğüt dallarından yaptığım düdük
İlkokul çantamdı kadife kumaş.
..

Devamını Oku
Akın Akça

Kurt delikleri hk. Kısaca:
Zaman Yolculuğunu Araştırma Merkezi © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkey/Denizli
KURT DELİKLERİ
‘‘Yıldızların kararıp, düştükleri dev kuyular gördüm’’
HORUS (Mısır Tanrısı)
Profesör Stephen W.Hawking, The Physics of Star Trek (Uzay Yolculuğunun Fiziği) adlı yeni bir kitaba yazdığı ön sözde zamanda yolculuğun mümkün olabileceğini öne sürdü. Zamanın iki ya da tek yönlü bir yolculuk olup olmadığı konusu, Aziz Augustin’in ‘‘zaman geçici bir şey midir, yoksa her zaman mevcut olmuş mudur? ’’ sorusunu ortaya atmasından bu yana 1500 yıldır insanların kafasını kurcalamayı sürdürüyor.
Bundan 100 yıl önce H.G. Wells, The Time Machine (Zaman Makinası) adlı romanında bu konunun fizikçilerce araştırılmasını önermişti. Mekanda (gerçekte mekan-zaman ya da uzay-zaman) istenen yönde yolculuk yapılabildiğine göre, acaba zaman içinde de istenen yönde seyahat edilebilir mi problemi teorik fizikçilerin zihnini kurcalıyor. Cambridge Üniversitesi’ndeki Isaac Newton kürsüsü profesörü Stephen Hawking, daha önce, eğer evrenin genişlemesi sona erer ve küçülmeye başlarsa, zamanın geriye doğru işleyebileceği fikrini ortaya atmıştı. Ama bu nasıl bilinebilirdi? Çünkü, bu takdirde, düşünce de geriye doğru işleyecekti. Fakat 1980’lerin sonunda, Hawking Zamanın Kısa Tarihi adlı, yalnızca ciltli baskısı 6 milyon satan kitabın ilk yayınlandığı sırada, tartışmalar kızışmaya başladı. Hawking yalın ve katı kabullerle zamanda yolculuğa izin vermiyordu. Uzayda evrenin çeşitli parçalarını birbirine bağlayan ‘‘solucan delikleri’’ vardı. Kafaları karıştıran da bu Worm Hole’lardı zaten. Hawking California Institute of Technology’deki dostu Kip Thorne 1994’te yayınlanan Kara Delikler ve Zaman Boşlukları adlı kitabında, genel relativiteye ilişkin öndeneyimlerin, uzaydaki bir solucan deliğinden zamanda seyahat etmeyi mümkün kıldığını öne sürdü. Ancak bunun için deliklerden birini açık tutmak ve buradan bir insanı geçirmek gerekeceğini yazdı.
..

Devamını Oku
Nursen Ateş

eğer yeniden başlayabilseydim
yaşama
ikincisinde daha çok hata yapardım
kusursuz olmaya çalışmaz sırtüstü yatardım
neşeli olurdum ilkinde olmadığım kadar
çok az şeyi ciddiyetle yapardım
temizlik sorun bile olmazdı asla
..

Devamını Oku
Ali Rıza Atasoy

Uzun ve yorucu bir çalışma döneminin ardından kısa süreliğine de olsa bir tatile çıkmak ne kadar güzel oluyor. İş ortamından uzaklaşmışken hele bir de seyahate çıkıyorsanız, insan bu duygunun güzelliğini o zaman daha da iyi anlıyor. Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle birlikte yaklaşık on gün süreli izne ayrılarak görev yerimden memleketim Ankara’ya doğru yola koyuldum. Her zaman yaptığım gibi birinci gün çocukluk ve öğrencilik yıllarımı geçirdiğim eski mahallemizi ziyaret ettim, tanıdıkları ve çocukluk arkadaşlarımı gördüm. Çocukluk ve öğrencilik yıllarından arkadaşım olan şair dostum Hünkâr Dağlı’yı aradım. Bir müddet sonra geldi ve bir mekanda oturup çay kahve içtik, eski günlerden ve şiirden, sanattan konuştuk. Hünkar Dağlı, her hafta Pazar günleri düzenlenmekte olan “Başkent Şiir Akşamları” programından söz etti. Ve “Ben bu hafta katılmak niyetinde değildim ama mademki sen geldin, hadi beraber gidelim” dedi. Bunun üzerine belirtilen saatte Necatibey Caddesinde güzel bir mekanda gerçekleştirilen program yerine vardık. İçeri girdiğimizde takriben yirmi civarında şair ve sanat dostunun program salonunda yerlerini aldıklarını gördük ve gösterilen yere oturarak biz de programa dahil olduk.

“Başkent Şiir Akşamları” programını; Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında görev yaptığım yıllarda gıyaben tanıdığım, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı eski üyelerinden şair-yazar Ahmet Sevgi hoca yönetiyordu. Bu program vesilesiyle Ahmet Sevgi hocamı daha da yakından tanıma, tanışma ve kendisiyle konuşma fırsatı buldum. Belirtilen vakit geldiğinde, genç şairlerimizden İsmet Benli’nin Sezai Karakoç üstada ait ünlü Mona Rossa şiirini takdimi ve Ahmet Sevgi hocamın açış konuşmasıyla program başlamış oldu. Katılımcılar sırasıyla mikrofona davet edildi. Daha çok şiir sunumlarıyla tanıdığımız şair dostumuz Cumhur Karaca’ya söz verildiğinde bana bir jest yaparak kendine özgü sesiyle “Esmer Benli Yârim” isimli şiirimi seslendirdi. Yine genç öğrenci şairlerden Anıl Çağlayan da “Ankara Garı’nda Beni Bekle” isimli şiirimi okudu. Her iki şair dostun bu küçük sürprizlerinden gayet mutlu oldum. Söz hakkı bana verildiğinde kısaca kendimi tanıttıktan sonra şiire ne zaman başladığıma ve ne tür çalışmalar yaptığıma ilişkin kısa bir açıklamanın ardından programa Ferhat diyarı Amasya’dan gelip katıldığımı belirterek “Ferhat” başlıklı şiirimi seslendirdim. Kısa bir aranın ardından programın ikinci bölümü başladı ve ikinci bölümde de bir müddet önce şair meslektaşım Ersin Kayışlı tarafından bestelenen “Gözlerin” başlıklı şiirimi okudum. Program süresince katılımcı şairler kendilerine ait şiirlerin yanı sıra Yunus Emre, Karacaoğlan, Mevlâna, Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sezai Karakoç, Abdurrahim Karakoç, Nurullah Genç gibi şairlerden de örnekler sundular. Program yöneticisi Ahmet Sevgi hocam bu adını saydığım şair ve fikir adamalarına sanat ve şiir görüşlerine ilişkin açıklamalar yaptı. Bendenize hitaben “Amasya için çok güzel şiirler yazıyorsun ama sen Ankaralısın, senden bir Ankara şiiri bekliyorum” şeklinde küçük bir sitemde bulundu. Dolu dolu ve seviyeli bir programdı, programdan kendi adıma büyük bir keyif ve feyz alarak ayrıldığımı belirtmeliyim.

Bir başka gün şair dostlarımızdan İbrahim İmer’den bir grup şair arkadaşla “Kuytu Kültürevindi” buluşup sohbet edeceklerine ilişkin bir mesaj aldım. Beni de bu sohbet programına çağırıyorlardı. Belirtilen saatte program yerine vardığımda başta değerli büyüğümüz İsmet Bora Binatlı ağabeyimiz olmak üzere Hünkar Dağlı, İbrahim İmer, Müzeyyen Keskin, Hüseyin Bacanak, Ahmet Şahinoğlu, Deniz Şahinoğlu ve Bayram Yelen gibi bir grup sanat dostunu ilgili mekanda yerlerini almış ve sohbete dalmış halde buldum. Bana da yer gösterip iltifat ettiler ve böylece biz de sohbete dahil olduk. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar şiirden, sanattan ve bugüne kadar yapılan ve ilerde yapılması düşünülen sanat etkinliklerinden konuştuk. Sonra, kurucusu bulunduğum Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun faaliyetlerinden ve grubumuz adına iki sene üst üste düzenlediğimiz “Boraboy Şiir Günleri” etkinliklerinden söz açıldı. Grup yöneticilerinin bir kısmını burada bulmuşken grubumuzun faaliyetlerinin yanı sıra ileriye dönük program planlarımızı da değerlendirme fırsatı buldum. Sonunda grubumuz adına ikinci kitabı, yani Vadiden Esintiler –II Şiir Antolojisini çıkarmayı kararlaştırdık. Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu mensubu 50 şairin katılımıyla hazırlamakta olduğumuz şiir antolojisi şu an dizgi aşamasında olup, kısa bir süre sonra şair dostlarla ve okuyucusuyla buluşacaktır.

Yine bir başka gün Çamlıdereli hemşerilerimden bir davet mesajı aldım. ÇAMLIDERE VE DOĞA DOSTLARI DERNEĞİ’ nin her hafta Çarşamba günleri dernek merkezinde yapılan sohbet toplantısına davet ediliyordum. Derneği ve hemşerilerimi ziyaret edeceğime ilişkin derneğin yayın organı olan www.camliderem.org sitesinde bir haber de yapılmıştı. Belirtilen günün akşamı dernek yönetiminden değerli hemşerim Kadir Civelek beni Aydınlıkevler’den aldı. Birlikte Yenimahalle’de bulunan dernek merkezine vardığımızda başta dernek başkanımız ve aynı zamanda Sabah Gazetesi spor yazarı Ali Öcal olmak üzere, dernek yöneticileri ve hemşerilerim beni içtenlikle karşıladılar. Dernek yönetiminden Ümit Kaya, Davut Erşahin, Ali Fuat Atalık, İsmail Çetiner ve değerli meslektaşım Faruk Çalışıcı ve diğer hemşerilerimle tanışıp konuşma fırsatı buldum. Sohbet ve buluşma programına bir müddet önce Ankaragücü Spor Kulübü basın sözcülüğünden istifa eden değerli hemşerim Sami Altunyuva ve şair dostlarımızdan hemşerim Ahmet Eroğlu da katıldı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar şiir-sanat ve spor üzerine sohbetimiz devam edip gitti. Bir ara “TÜRBE / ÇAMLIDERE ŞİİRİ” isimli şiirimi okudum. Şiiri seslendirmem esnasında Çamlıdereli hemşerilerimin büyük bir duygu yoğunluğu içine girdiklerini gözlemledim. Sohbetimize şiir ve sanat programları ve bizim Boraboy Şiir Günleri etkinliklerinden söz ederek devam ettik. Başta dernek başkanımız olmak üzere dernek yöneticileri ve hemşerilerim Boraboy Şiir Günleri etkinliğinin benzerinin memleketimiz Çamlıdere’de de yapılması yönündeki taleplerini dile getirdiler. Böyle bir etkinliğin kendi memleketimizde de düzenlenmesi için karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Sonuç olarak 27-28 Haziran 2009 tarihlerinde iki günü kapsayacak şekilde bir şiir etkinliğinin Çamlıdere Ve Doğa Dostları Derneği adına “Çamlıdere Aluçdağı / Çamkoru Şiir Günleri” adı altında Çamlıdere’de yapılmasını kararlaştırdık. Böylece şiir ve sanat adına dolu dolu yararlı bir günü daha yaşamış oldum.
..

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Unutulmuş bir hikayenin
Bam teline sıkça basıyoruz
Çoğuna günaydın bile diyemediğimiz
Merhabasız günler çıkıyor sözlüğümüzden
Dur yüzüne dokunamadığım şafak
Bir yıldızın intiharı gibi olmasın
Elimden kayıp gidişin
..

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

Sadom ve gamora değil elbet bırakıp gideceğim kent,

Birazdan kalkıp gideceğim,
Ufak adımlarla, topal adımlarla,
Sadom ve gamora değil elbet bırakıp gideceğim kent,
Yinede geriye dönüp bakmaya cesaretim yok..

..

Devamını Oku
Ahmet Arslan Hadimi

Barbarlaşmış insanların, elindeydi bütün yetki
Lat, menatla, uzza,hubel,tanrı deyip halka etki
Ederlerken Can Muhammed, onlara gösterdi tepki
Hayır dedi, ALLAH BİR TEK, TEVHİD bu, O’ndadır yetki…..

Siz hiç sormayınız O’nu, ne sıkıntı çekti Rasul
Yeni dini yaymak için, böyle miydi gerçek usul
..

Devamını Oku
Lütfi Kireçci

O kemendi boynuna takmak isteyenler var!


Şu bizdeki şans mıdır ki
Yolda yürürken totem düşer başımıza,
Biraz çekilsek gecenin kıyısına dinlenmeye,
Ya bir dinozor gelir başucumuza oturur,
..

Devamını Oku
Erdinç Özdemir

Kapı açıldı
Bazıları içeri giremedi

Ağzını açmış gecenin
Labirentlerinde
Akmayan hayatlarıyla
Ayaktaydılar
..

Devamını Oku
Metin Eser

____________sükût hâli sızıyor, fikrimin yollarına,
____________ifade-i merâmın, acziyet kollarına,
____________hazine gibi görüp, sonra hazmettim onu,
____________sürç-i lisân olmazsa, vakt-i sükûttur konu.
...
...
...
..

Devamını Oku
Onur Bilge

Onur BİLGE

Mutluluk, bir can yoldaşına sahip olabilmekti. Gözlerinden sevgi masalları okumak, yüreğinin atış hızını, nabzında duymaktı. Bir an için de olsa göz göze gelince; bakışlarında, gereksinim duyulan ışıltıyı görebilmek, aynı şekilde cevap verebilmekti.

Önce bir solukta okunan romanların heyecanıyla varlığıyla sabahlamak, sonra bilekler tutmaz, gözler seçemez oluncaya kadar öyküsünü yazmaktı.

Sanki ruhlar yaratıldığında, Kal-u Bela’da yan yana düşmüş kişilerdik. Oralardan tanıdık, ta oralardan bildik... ‘Ezeli Aşinam’ diyordum, içimden ona. Sanki ta o zamandan seviyorduk birbirimizi. Fakat yeryüzünde, melankoli halinde görünmekteydi. Yani kara sevda...
..

Devamını Oku
Bayram Tunca

(İ.İ. arabası)
Hey gidi Anadolu'm, içi dışı şakirt dolu
Hey gidi Anadolu, yakın eder uzak yolu
Bilmem ki kaç kez tur etti, bütün yurdu
Vurdu vurdu o turnayı gözünden vurdu

O çok iyi bilirdi gidilecek yolu
..

Devamını Oku
Gülşen Şenderin

Uzun bekleyişlerin ardından
Zam düdüklerinin yankısı duyulur
Suskun duyguların acılığını bastırarak
Biriken ödenek paketleri için
Postacı kapıyı,ikinci kez çalar...

Bir seyahat acentesi, müjdelerken
..

Devamını Oku
Berat Uyanık

Ah o kendi kendini hayattan çekenler yok mu
Ne büyük saygı duyarım her birine
Kendi kendinin celladı olup, intihar eden
Bunu bir seçim hakkı olarak kullanan
Varlıktan yokluğa geçenler

Bu seçim hakkını besleyen ne ki
..

Devamını Oku
Engin Demirci

Kör nakkaş...

Beni ne sanırsın bensizsen, siz benim nemsiniz. Hangimiz arıyoruz,hangimiz duyuyoruz ateşe attığımız kalbimizle. Bır dokunuştur vücuduna tarifsiz, ateşde y/andığı anda hangimiz kalıyoruz. Gitmeye değer sana ilan-ı aşk ediyorum, bilmeden ne olduğumu. Bir şeyi paylaşmak çabası olmalı hep hiç. Hasretlerimin tek eksiği sensin bu virane halim baş koydu gelde nağmelerini dinle gönlümün. Dünya uzun zamandır bir trajedi yaşıyor. Gün geçtikçe yalnızlık artıyor, tek başına bir hastalığa dönüşüyor. Bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli normal olmayan ilişkilerle. Duygu birikimiyle kalan, beden diliyle çalışmayan beslenemeyen kalbin rolü sorun mu? Düşkün olma gönül, eksik olsun dünya sevginden. Gecenın çobanları için cennette hoş, cehennemde hoş. Gönülleriyle terleyenlere şems vakti vesile makamını arıyor. Nice borcun var bedenine hiç düşündün mü? Şükrünle mahsulünü al teninden. Duygularınla, telaşa, endişeye, korkuya kapılan yanın ne kadar da zararsız anlarsın. İmrenilen, özenilen, beğenilen muhteşem bir kitapsın, çevir sayfalarını mahsur kalma. Gelmen için sebep mi gerek, gel..! Sevgili seninle demlendim, gel..! Çay demledim, gel..! Çok özledim, gel..! diye seslenenleri gece duyar. Kalbindeki kanaatin rızasını g/özlüyor sevgilinin vuslatına erişmek için geldim. Maşukun gönlüyle aşk düşünce,tüm seslerin diliyle çağırırım yatağıma. Bizim gibiler hep kendi kendine üryan olur sevgiliye




..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Uçar hayallerim gider kanatları kuşlara değer
gözyaşı olur
yağar yağmur yağmur
sel olasıca

gezer diyar diyar
ne Yemen ne Mısır kalır
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Bir kurbağa kadar yeşil-tepeden tırnağa yeşil
Gözleriyse göl göl
Ama hiç bir kıpırtı da yok yaşadığına dair
Sefil midesinin feryadıyla guurk diye
Ses çıkıyor cılız gövdesinden

Seni doyurmak deveye hendeği atlatmakla paralel
..

Devamını Oku
Cihat Şahin

Kim isterse tam sıhhat
Etsin çokça seyahat
Böyle yapıp edenin
Geçer ömrü pek rahat

Sabah erken kalkarak
Çıkan kıra, bayıra!
..

Devamını Oku
Bişar Ulutaş

Beyaz yeleli attan indirilen zaman
topal bir kaplumbağaya bindiriliyor
botlara ilk düğüm atıldığında.
Kelebek ömrü bir hayat
kalıyor şimdi geride.

Sevgi, çile, birliktelik ve sabırdan örülü
..

Devamını Oku