SEYAHAT ŞİİRLERİ

SEYAHAT ŞİİRLERİ

Ahmet Kemal

‘BİR BÖYLE YAŞAMAK GÖRÜLMEMİŞTİR! '

Hayatımız giderek zorlaşıyor. Yahut başka bir deyişle hayatımızı git gide zorlaştırıyoruz. Bu nasıl oluyor, bunu nasıl yapıyoruz onu irdeleyeceğim şimdi.
Evet bir el sanki bizi kıskaca alıyor. Her tarafımızı kuşatıyor. Ölümler, öldürmeler, bombalar,yıkımlar, savaşlar, açlık, kıtlık,yokluk ve hastalıklar. Daha kötüsü insanlar arsında başlayan psikolojik savaş. Hayatı en fazla çekilmez kılan da bu. Bitmeyen istekler, iletişim eksikliği diyemeyeceğim hemen hemen hiç olmaması, bir birini iğnelemeler, saldırganlık, egoistlik. İşte hayatımızı çileye dönüştüren nedenler. İşte intiharların en büyük değilse de ikinci nedeni. Mutsuzluk ve sonucunda hayatına son verme isteği.
İşte hayatın anlamsızlaşması sonucu ona son verme çabası. Bu anlamsızlaşma hayatımızı yanlış kurguladığımızı yüzümüze vuruyor. Aslına olayın temelinde yatan neden bu. Biz niçin yaşadığımızı bilmiyoruz. Evet evet tam da bu noktada düğümleniyor mesele.
O halde meseleyi halletmeye buradan başlamalıyız. Biz kimiz ve bu dünyaya neden geldik? Hadi bakalım bunu tartışalım önce.
Yıllar önce bu soruyu kendime sormuş çok sığ bir cevap almıştım kendimden. Mal, mülk, şan, şöhret, makam, mevkii eledikten sonra kadın fenomenine gelmiş orada takılmıştım. İsmet İnönü o gün ölmüştü. Ölüm merasimini minare şerefsinden takip eden radyo muhabiri onun son günlerinde yabancı mecmualar okuyarak vakit geçirdiğini söylemişti de şok olmuş, onun dine karşı davranışlarını düşünerek hayıflanmıştım. Ama ben de kendime dini bir amaç bulamamıştın. Öğrendiğim din bilgisi imam hatipli olmama rağmen bana bu konuda yol göstermemişti.
..

Devamını Oku
Orbay Eken

Her şey basitten karmaşığa doğru gider..Her şey bize basit görünebilir duyularımız çünkü ancak bize o kadarını verebilir.Algılarımız çıplak duyularla hareket etmeye ve algıladıklarını bu şekilde kaydedip düşünmeye alışıktır..Bu yüzden basitliğin ardında bir şekilcilik ve içeriksizlik saklıdır.
Çıplak gözle gördüğümüz yıldızları parlak ışıklar olarak düşünür ve en fazla romantik bir biçimde gökyüzünü süslediğini düşleriz.Fakat yıldızın yapısında ve içeriğinde taşıdığı gerçeklik aklımızdan pek geçmez.Yıldızın çapı,Yıldızın şekli,yıldızın evren içindeki yeri vs..Bunlar çoğu zaman bizi ilgilendirmez.Çünkü o yıldızın hayatımızda pek önemli bir yeri yok gibi görünür gözümüze..Yıldız kayar dilek tutarız bazen sadece..Fakat yıldızın neden kaydığını evrende veya doğada meydana gelen olayların bir şekilde bizi de etkilediğini aynı olayların dünyamızı da güç durumlara sokabileceğini pek düşünmek istemeyiz..Çünkü gerçekçi olarak bütünün bir parçası olduğumuzun pek farkında olmamakla beraber zincirin halkalarının nasıl birbirini etkilediğini de enine boyuna düşünemeyiz..Bu şuna benzer evde kaybolan bir şeyin gün gelince lazım olup değerinin artacağını hesap edememeye..Çünkü evdeki her şeyin kendine göre bir yeri ve işlevi vardır.Bu bakımdan bir bütünlük arzeder.İşte tüm bu gerçekçilikten uzak nedenlerden ve düşüncedeki hesapsızlığımızdan dolayı basiti sadeye tercih ederiz..
İki insan düşünelim ve bu insanlara Mars’a gitmeyi düşünüp düşünmediklerini soralım..Ve nasıl sorusunu da ekleyelim..
Birisi kendisini bir gün düşmüş bir uzay gemisiyle ve ya uzaylılarla seyahat ederek Mars’ta hayal ederken,Diğeri astronot olmayı ve uzay istasyonlarında çalışıp bu hedefte ilerlemeyi düşündüğünü söylesin.
Acaba hangisine inanırsınız..
İkinciye tabii ki..Ama insanların çoğu birinci örnekteki gibi düşlüyor çoğu davranışında veya olaylarda bu tip tepkiler veriyor..Bunun adı basitlik veya bireysellik ne derseniz deyin.Topluma veya kendine yaşadığın dünyaya yabancılaşma belki daha uygun olur..

..

Devamını Oku
Orhan Kutlu

Gül güzel olabilir
Değişik ifadeler taşır
Kişilerin uslarında.
Erişilmez sanat şaheserleri
Göz kamaştırır
Görenlerin gözlerinde.
Belki gezegenler arası
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Öğrenci, veliler heyacan yaşar,
Öğretmen çalışır sorunu aşar,
Karneyi alanlar evine koşar,
Onbeş tatil olur yarı dönem de.

Uzakta olanlar hasret giderir,
Hocalar gerekli ödevi verir,
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Sevgini ısbat et fedakar davran,
Seyahat yapalım acente kıvran,
Bizi kucaklasın yeşillik, evren,
Rezervasyon yaptır bende geleyim.

Uçak biletimi kenardan ayırt,
Gökler de uçalım strezi dağıt,
..

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

--Bir varmış, bir yokmuş... PATAGONYA diye bir ülke varmış... Bu ülkenin GEÇİM(ekonomi) ve SEÇİM işlerini IMF(International Mafia Fonu) idare ediyormuş... İç ve dış siyasetine MASONLAR yön veriyormuş... Köşe başlarını Devşirme-Dönme Sabetayistler ve Misyonerler tutmuş, dış ülkelere casusluk yapıyorlarmış... Kısacası bu ülke CASUS CENNETİ imiş... İktidara gelmek isteyen, önceden PENTAGON'dan, YAHUDİ LOBİSİ'nden İCAZET alırmış... Bu ülkede MASON DERNEKLERİ serbest imiş... Üst düzey BÜRO KIRATLAR'dan MASON olmayan terfi edemiyormuş... Bir çoban, bu ülkeyi 30 yıl boyunca yalan söyleyerek idare etmiş...
--IMF denen Mafia, Tütün ve Şeker Pancarı ekimini yasaklamış... Kısacası herkesin bir MAFİA'sı varmış... Sulukule Mafiası, Futbol Mafiası, İhale Mafiası, Kumar Mafiası, Çek-Senet Mafiası, Gecekondu Mafiası, Arazi Mafiası, Sahil Mafiası, Uyuşturucu Mafiası, İlaç Mafiası, Vize Mafiası, Organ Mafiası, Gümrük Mafiası, Sahte Para Mafiası, Naylon Fatura Mafiası, Tayin Atama Mafiası, Otopark Mafiası, Kapkaç Mafiası, hatta Umumi Tuvalet Mafiası dahi varmış... Daha saymayı unuttuğumuz mafialar da varmış... Kısacası hiç kimse devlete baş vurmadan, kendi Mafiasına müracaat edermiş ve işini halledermiş...
--Bu ülkenin Devşirmeleri yağ-bal içerisinde yaşarmış, öz evlatları hastahanelerde rehin kalırmış... Ceza evleri dolunca, on yılda bir AF çıkartıp boşaltırlarmış... Terör örgütleri Ceza evlerinde otomatik silah ve cep telefonu ile eğitim görürlermiş... Ülkenin genç nüfusu Eroin, Esrar ve Extazi hapı kullanırmış... Okullarında uyuşturucu kullanma yaşı 13'e kadar inmiş... Çocukların bir kısmı küçük yaşta TİNERCİ olmuşlar...
--PATAGONYA Ülkesinde BAKİRE olan kızlar ayıplanırmış... Bu nedenle ülkede Bakire bulmak çok zormuş... Eşini Kıskananı ayıplarlarmış... Ülkenin Başbakanı tarafından, vergi rekortmeni olan Kadın Tüccarlarına, Genelevi Patronlarına (Manukyan ve Sümbül Hanım) PLAKET verilirmiş... Adım başı CAFE'ler ve SULU KULE'ler varmış, çöpçatanlık yaparlarmış... Bu ülkede en kolay para kazanma yolu kadın ve adam satmaktan geçermiş... Aynı zamanda yaklaşık 25 bin civarında HOMOSEKSÜEL varmış (vay erkeklik vay, ne hallere düşmüşsün) ... Beş Yıldızlı otellerine Polis giremezmiş... Otobüsten yapma GEZİCİ GENEL EVLERİ de varmış... Hem seyahat ederlermiş, hem de nefsini körlerlermiş. Kısacası AB'ye girecek kıvama gelmişler...
--Sigaradan, Kanserden hastahaneler dolup taşarmış... Gizli AİDS hastaları varmış... Her yıl binlercesi ölürmüş... Dünya Devletlerine borcu çokmuş... Yeni doğan her bebek, borçlu doğarmış... Ülkede RÜŞVETSİZ hiç bir iş görülmezmiş... Vatandaşını dolandıran Bankerler, Çingen Civanlar, Uzananlar, Kısalanlar banka batırıp yurt dışına kaçarlarmış... Bu vurgunlardan dolayı ENFLASYON denen bir HIRSIZ, her gün vatandaşın cebinden parasını çalarmış... Bu yoksulluğun cezasını fakirler çekermiş... Kısacası ülkenin parası pul olmuş, boşanmalardan dolayı çoğunluğu dul kalmış...
--İşçileri SARI SENDİKALAR'a üye imiş... İşçilerin Bayramı varmış ama, İşsizlerin Bayramı yokmuş... İnsanlara Deniz Kumundan Toplu Konut yaparlarmış, depremlerde en az 20 bin kişi ölürmüş... Hazine arazileri, deniz sahilleri Mafialar tarafından parsellenmiş... Bu ülkede Kömür varmış, ama ne tuhaftır ki, Kömürleri dışarıdan gelirmiş... Petrolleri ve Yer altı Madenleri yabancıların elinde imiş... Çiftçilik ve Hayvancılık yok edilmiş, ülkenin et ihtiyacı dışarıdan temin edilirmiş...
--Kendi okulunu kendin yapıyormuşsun... Kendi can güvenliğini kendin sağlıyormuşsun... Lokantalarında; “kendin pişir kendin ye” yazıyormuş... Mezar yerleri para ile satılıyormuş... Mezar soyguncuları ORGAN ve CESET çalıyorlarmış... ASİLLER asgari ücretle çalışmaya razı oldukları halde iş bulamazlarmış, ama VEKİLLERİ 6 bin Dolar aylık ile geçinemezlermiş... Bu ülke VEKİLLER CENNETİ imiş...
..

Devamını Oku
Salim Kanat

Eli boş döndü keloğlan son seferinden
Bütün hazineler devlerin elindeydi
Açılmıyor susam, sokağı devler
Sihirli kelimeleri devletler yedi

Padişahların hükmü buraya kadar
Küçük prensler ferman yazar
..

Devamını Oku
Mesut Öztürk

Yolcuyum bir yerlerden bir yerlere giden
Yolcuyum dikenli badirelerde seyahat eden
Yolcuyum ezelden gelip ebede giden
Tek şikayetim yanlızlığım

Ben de bir ananın kuzusuydum hasret çekilen
Ben de bir babanın umuduydum acısı hissedilen
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Verne, ilinilik
Bilinilim kurulungu
Yazanılarlarından biridir.
Hukuk okunuluduktan,
Opera güftesi
Yazılındıktan sonra
Kalanılame alınılındığı
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

Diyar-i gurbette sazı elinde
Ah! vatanım deyip ağlar bu ozan
Vatan hece hece tatlı dilinde
Uzun hava çalıp çağlar bu ozan

Türkiye uzak mı, ulaşılmıyor?
Acaba ne diye dolaşılmıyor?
..

Devamını Oku
Aynur Yazıcı

Avuçlarını aç semaya doğru
Aç ki, açılsın goncasından güller
O rayiha sarsın her bir canibi
Rahmeti göndersin, Rahmet sahibi

Çöllerin adını, HASRET mi koydun
Hasretin bitti de, ölüme doydun
..

Devamını Oku
Nuh Comba


Ben geldim dedin de sefayla geldin.
Gençlik hatıramı topladın geldin
Yüreğimde saklı eski acımı
Bir albüm içinde toplayıp geldin

Hilal kaşlar cemalini met eder
..

Devamını Oku
Halil Çimen

Yaşıyor mu sanıyorsun
Sevmeyenleri
Sevgiyi bilmeyenleri
Seyahat etmeyenleri
Müzik dinlemeyenleri
Adam mı sanıyorsun
Okumayanları
..

Devamını Oku
Ahmet Arslan Hadimi

Üç beş gündür sallanır şu Konya'nın ovası
Azrail sokaklarda taşır ölüm kovası
Yatak yorgan elimde parkın serin havası
Aklıma gelmez benim bu gün kader levhası

Saklambaç oynar iken Azrail bulmaz parkda
Gördüm herkes orada yatar aynı yatakda
..

Devamını Oku
Ali Oskan

Ey nefsim!

Sen yolcusun, uğrağın şu dünyadan geçerken,
Onun zevkini bırak, yaşlanmadan geç er’ken.
Fani aşklar geçmeden, sen onlardan geç erken,
Baki olan menzile var, yanlış yük almadan.

..

Devamını Oku
Ozan Nuri Ceyhan

Ben atmaca olsam sen küçük serçe
Tek başın nereye hayırdır kuşum
Ufaktan atsam mı vursam bir pençe
…Amacım sadece uyarmak kuşum.

Daha çok körpesin seni kaparlar
Gözyaşına bakmadan yem yaparlar
..

Devamını Oku
Turgut Uzdu

Siyahların yıldızlarla oynaştığı o garip an
Çözerek zincirlerini, istisnayı azat eder
Fırlar ya karanlıklardan, süslenmiş bir garip şeytan
Vicdan sırt dönse bile, yürek kanar, biat eder.

Beyne üşüşür heyecan, haykıran duygular kesif
Uçmaya başlar mısralar, belli değildir müellif
..

Devamını Oku
Şerif Köyan

Ne olursun ara beni
Benim doğduğum yerlerde telefon yoktu
Bas tuşlara baby
Sigaranın tasarımı dokuz ay sürmüş olsa gerek
Tüttür beni bebek

Benim doğduğum yerlerde ben yoktum
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Türkiye devletim, Gül şehrim ilim,
Sevdayı haykırır konuşur dilim,
Dünyayı süslüyor mis koku gülüm,
Isparta şiiri konum var benim.

Bey köy de doğsam da mekanım bura,
Seyahat hobimdir çıkarım tura,
..

Devamını Oku
Alper Kürük

Gitmek istersiniz bir yere
Haber vermeden kimseye,
Fazla yük olmasın diye
Bir küçük valizi bile
Taşırsınız istemeye istemeye.
Ama yerin kulağı delik derler...
Duyar dostunuz,akrabanız
..

Devamını Oku