“Sonda söylenmesi gerekirdi,” diyebilirsiniz ama ben baştan söyleyeyim:
Birlikteliğin sürekliliği için 50% ilgi alanlarının ortak olması, 50% ise seks hayatı.
Sanal Dünya deyip geçmeyiniz. Ben, oldum olası arkadaşlık, dostluk, saygı ve sevgilerin sanal dünyada tozlanmasını istemeyenlerdenim.
Bunu bilen arkadaşlarım da bana güvendikten sonra pencereden çıkıp, reel dünyama girdiler, girmekteler. Problemlerini çözememiş, hatta intihar etmeyi düşünen, yaşamdan zevk almayı unutan çiftler de benim misafirim oldu belli bir süreçten sonra.
Tüm misafirlerimin problemlerini çözdüm. Anlaşamayan çiftler, yönlendirmelerimle anlaşır oldular ve yine yönlendirmemle boşandılar.
“Kelin mehlemi olsa başına sürer,” diye, bir atalar sözümüz vardır. Ben de melhem olarak kendi hazırladığım ilacı dünyaya yaydım:
GEL ARTIK
Bunca yıl karanlık bulutlar örttü günün aydınlığını,
Ama artık sen gelecek ve kabus sabah olacaktır,
Gölgeler uzun değil, bulacaksın özünde kadınlığını,
Elele oldunca güneş tepede, gölgeler kısalacaktır..
Fırtınalara dayanıp sahile gelen gemi sağlamdır,
O gemi ki içinde sana bol gölgeli ışıklar sunacaktır,
Gel sen ey çetin fırtınaları aşmış, yorulmuş kadın,
İnan ki, ’ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır..’
Ve
Eva isimli bir bayanın şiirim ilgisini çekmiş. Çingene diliyle yazıştık. Davet ettim ve geldi.
Evet geldi.
Kırk bir yaşında felsefe öğretmeni.
Yaş farkı mı? Güldürmeyin beni; yaşdaşların evliliklerini görüyoruz, sonunda çoğu yıkılıyor ya da sallantıda.
Gördüm ki sadece şiirim ilgisini çekmemiş. Bana, sanal dünyada vitrine ettiğim neyim varsa hepsini sergiledi.
Anladım ki;
—Saygıya, sevgiye, yeteneklere ve de sergilediğim fotoğraflara bakarak değerlendirmelerde bulunmamış sadece, ilgi alanlarımızda da paralellik görmüş.
Damak tadıma varasıya kavramış ve geldiğinde O’nun damak zevkine şaşırıp kaldım. Türk mutfağına asla yabancı değilmiş gibi haz alıyor.
İnanır mısınız, bir fabrikaya sipariş verseydim bu kadarını beceremezlerdi.
“Nasıl? ” diye sorarsanız:
- Yazıyor.
- Fotoğraf çekiyor,
- Bakımlı,
- Seyahati seviyor.
- Tarihi yörelere ilgisi en az benim kadar uzanmak istiyor.
- Benim için foto modelliği seve seve yapıyor.
- Gözlerime bakarken ki mutluluğunu okuyabiliyorum,”
- Dokunuşu, sarılışı samimi.
Kısacası iki insan bu kadar ortak noktada nasıl buluşur; şaşırdım ve Edirneli bir bayan arkadaşımın:
“- En kısa zamanda beklediğin gelecek,” sözlerini onun kehanetine yorumlar oldum.
Kısa bir zamandır ben onu tanıyorum. Ama o sanki beni doğar doğmaz tanımaya başlamış.
Bazen rüyada olup olmadığımı kendime soruyorum. Ama her şey o kadar gerçek ki..
Ve O, Türkçe’ye iyi sarıldı. Bana sarıldığı gibi. Zaten yurdunda çalışma yapmış benimle kontak kurar kurmaz. Hayli iyi. Aksan bozukluğu da yok.
Şimdi bile rüyada olup olmadığımı tartıyorum. Ben, bunları yazarken mutfaktaki işini bırakıp gelidi ve ensemden öptü.
Yukarıdaki şiiri yıllar öncesi yazdım. Şiirime yorum, arkasından senelerce kur yapan bayan arkadaşlarım oldu. Ama bir tanesi olsun beni bu BATIDAN GELEN KRALİÇE kadar merak edip, araştırmadı ve gelme cesareti göstermedi.Demek ki her şeyde bir hayır varmış.
Hayır olarak yorumluyorum ama bu BATIDAN GELEN KRALİÇE, ya yarınlarda memleket özlemiyle çekip giderse..
Üzülür müyüm?
Sanmıyorum. Ben, gidenin arkasından yüzlerce şiir yazarak ağıt yakıp ağlamanın, ömre ve kendisine değer vermeyenlerin işi olduğuna inananlardanım.
Ama Eva’nın bir ömür boyu hayatımda olmasını isterim.
Ve
İsterim ki,
Bu zamana kadar kimseye söylememe şansı bulamadığım cümleyi belli bir zaman sonunda kendisine söylemeyi isterim:
“ Seni seviyorum.”
Çok mu özel bir yazı oldu?
Dobura dobur, insanlık budur...
Kayıt Tarihi : 15.5.2010 14:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beklediğim nihayet geldi.
TÜM YORUMLAR (4)