bir şeyler eksik ,odalar boş,perdeler kapalı sözlerinin ardında
kırılmış bir tablo sanki nefretle atılmış bir kenara
belki de unutulmayı isteyen ama özlenmiş bir yara
salınıp savrulmuş yenilmiş bir rüzgara
Ben hiç değişmiyorum belki tanırsın diye
Bakamıyorum gözlerine kaybolurum gönül içine içine
Bağırmak çağırmak değil de sarılmak sevgiliye
kilometrelerce sevdim seni ikimizin yerine
Dinlediğim son şarkı gibi sesin,alışmak zor bitmesine
Buğulanmış camlara şekil çizmek gibi sevinçlerim,
Çizmek istediğim her şekli sığdıramadığım zamanlar da hüzünlerim,
Ve her yağmurda seninle ıslanmayı beklemek gibi de umutlarım var benim.
Tüm bedenimi saran güneşin sıcaklığı çok tanıdık bir geçmişe çekiyordu beni
Kulağımda çalıyordu güzel ve hüzünlü günlerin sesi
Yemyeşil çimenlerin yüzüme vuran ışığında çocukluğum koşturdu ve gözlerimin önüne çok uzun bir film şeridi serdi
Bugün büyüdüğümü hissettim ve bu çok buruk bir histi.
Aşkınla yandım bir kıvılcım ateşinin sigaramı sarması gibi
Rüyada sandım başım göğsünde ellerin ellerimdeydi
Masumdu öpüşlerin bir o kadarda şehvetliydi
Ansızın hissettim yanı başımda o sımsıcak nefesini
Nasıl da özlemişim kokunu biliyor musun ey sevgili!
Denize bakıp öylece daldığımda neyin yalnızlığını çekiyorum?
Yapmak isteyip yapamadıklarım,karşılığını alacağımı zannedip alamadıklarım, mutlu hissettiren şeylere çok uzak kalmam…
Deniz hipnoz edip dertleşiyor mu yoksa? Karşılığında bir dalga alıp götürür beni uzaklara.
Sağanak yağışların gelişi neden huzur verir bana ? Gökyüzünün benim yerime hüzünlenmesindendir belkide.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!