gözlerini, ya da böceklerini açtığında ya da çaldığında (çünkü tam bir sahtekardı. İnsanlardan ne istediğini bilmeyen ve bilmeyen insanlardan ne istediğini) yüzüne böceklerle yaptı makyajını
(Bir sonraki satırdan itibaren öyküleyici bir yüklem sıkıntısından bunalacağız)
Nefesi daralıyor ve bir şey göremiyordu
Sesi çıkmıyor ve hiçbir şey işitemiyordu
Her geçen saniye dünyanın merkezine daha kuvvetlice çekiliyordu
yordu. yoktu. yoruluyordu
Karanlık bir kutbun yeniyetme ışıklarında
Terk edilmiş bir kilisenin köşebaşında, öylece
durdum
Saçlarımı deldi damla, şehrin şebeke suyuna karıştı göz kanlarım
Kafamı delik deşik etti rüzgar, kıyafetlerimi ütüledi kalın ses
Oysa şimdi, öylece, güneşte fırtınalar kopuyordu
Şimdi artık eskisinden çok daha ağır olduğu için kütlen
Muhtemelen dolanamıyorsun gezegenlerin kuyruğunda
Bazen çocuksu bir dokunuş geliyor göbeğinin arkasından
Gökyüzüne bakma dürtüsü
Papatyaları katletme dürtüsü
Kelimeleri ezme dürtüsü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!