Aklım dağın eteğinde
Gönlüm dağın zirvesinde
Aklım gönlüme erişemez
Gönlüm aklımı dinlemez
Aklım yürürken sığ sularda
Gönlüm açılır denizlere
Eski bir acı duruyor tam şuramda
Hikayesi sizinkilerden farksız
Ama hiçbiri diğerini eskitmez
Tarih kadar eski, var olduğumuzdan beri
Sızlatır ince ince kanatır yüreğimizi
Unutmak istersin atarsın uzağa
Hayatın yetmediği anlarda dalınan hayaller gibi
Aldık sırtımıza yükünü kendimiz olmayan anların
Üç harfin sihri değeli bana
Göç etti kokular benden
Göç etti rüzgarlar benden
Göç etti mevsimler benden
Ben terk edilmiş bir yurt
Yeni göçler beklemedeyim
Kırlarda çoban kavalları
Dağlarda rüzgar
Günlerce yağan yağmur
Saçlara sinen toprak kokusu
Gündoğumunda kuş sesleri
Günbatımından sonra ay ışığı
Tek kişilik oyundur hayat
Yalnız başımıza oynarız kalabalıkları
Güvercin kanatları dökülür damlarımızdan
Çırpıntısı unutturur bir an yalnızlığımızı
Sürüler gibi geçer gözlerimizden
Aşk gelince aklın yerinde yeller eser
Akıl yerine dönerse, aşk çeker gider
Aşk akla ziyandır, baştan alıp ayağa serer
Aşk oynar oyununu, akıl savrulup gider
Acılardan söz etmeyeceğim artık
Dem vurmayacağım ateşi küllenmiş aşklardan
Öyle sızıları da yok sebepsiz ayrılıkların yüreğimde,
Hele hiç düşünmeyeceğim;
Bulur muyum bıraktığım yerde acaba diye?
Yürek yangını aşklar bana göre değil artık
Zaman acımasız cellat öldürüyor hepimizi
Yaşayanlar birer ceset gibi yığılmış dizi dizi
Sen hatırasıyla yaşarken en deli gençliğinin
Hüküm kurmuş zaman üstünde benliğinin
Aynalara baktığım yüzümsün benim
Sorma nerdeyim, ben sende gizliyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!