Öğret bana!
Dokunurken acıyan yerlerine,
acıtmadan dokunmayı,
Islak bir yaranın zamanla nasıl kabuklanacağını.
Öğret bana!
Sevmeyi mesela, aşkı
Nasıl sevilir bir insan incitilmeden?
Aşkı kangrene çevirmeden,
Bütün hücrelerinde sevginin,
Nasıl sağlanır dolaşımı.
Asrını tamamlamamış aşklar,
musalla taşlarına neden yatırılır bir bir.
Adına sevgi denilen bağımlılıklar,
Neden morglarda bekletilir?
Bir açıklaması olmalı bütün bunların.
Öğret bana!
Bakmayı mesela
Bir çift kara gözle,
Nasıl bakılır ela gözlere?
Elleri titrek bir adam,
Nasıl tutar sevdalı elleri?
Kurumuş bir ağaç nasıl meyveye durur?
Öpüşmeyi öğret bana
Susuzluğu nasıl giderilir,çölde kurumuş dudakların.
Öğret bana!
Ekmeksiz bir evin aç çocuğu nasıl doyurulur?
Yahut sütü kesilen annenin
Bebesi nasıl emzirilir?
Öğret bana!
Öğret ki insanlığıma yeniden bürüneyim.
Yıldızları kucaklayıp,
Güneşin pırıltısına, ellerimle uzanayım
Karayı aydınlık etmek için,
Şu yüreğime bir mumda ben yakayım!
12-08-2013-Elbistan
İsmail ÇiçekKayıt Tarihi : 16.8.2013 23:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!